31 Ocak 2014 Cuma

Kucağında bebeği ile hırsızlık yaptı


Olay, akşam saatlerinde Aksaray’ın merkeze bağlı Hamidiye Mahallesi’nde bulunan bir markette meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kucağındaki bebeğiyle bir markete giren Kiraz Ş. (26), bazı ürünleri ceplerine ve kazağının içine koydu. Durumu fark eden bir market görevlisi polise haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri kadını suçüstü yakaladı. Kucağındaki bebeğiyle yakalanan kadın polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, çaldığı ürünler markete teslim edildi.



Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.



Kucağında bebeği ile hırsızlık yaptı

Durdurulan TIR’larla ilgili flaş gelişme


Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. Maddesiyle Görevli Başsavcı Vekilliğine ‘Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbaratı Kanunu’ kapsamına giren konulara ilişkin çeşitli tarihlerde suç ihbarlarının yapıldığının kamuoyunca bilindiği kaydedilerek, olayın tüm yönleriyle araştırılıp açıklığa kavuşturulabilmesi için konunun soruşturulmasına karar verildiği belirtildi. Açıklamada şu bilgilere yer verildi:



“İhbarlarda izlenen yol, yapılış şekli ile yazılı ve görsel medyada ihbarların yapılış amacıyla ilgili yoğun şekilde gündeme getirilen devletin istihbarat hizmetlerinin zafiyete uğratıldığı ve karşı casusluk faaliyetinin yapıldığı iddialarına ilişkin olarak olayın tüm yönleriyle araştırılıp açıklığa kavuşturulabilmesi için 2937 sayılı yasanın hükümleri ve TCK 330 kapsamında konunun soruşturulmasına karar verilmiş olup basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.”



Durdurulan TIR’larla ilgili flaş gelişme

Osmanlı Torunları ecdadını yad etti


Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Dernek Başkanı Zafer Bülent Atasoy yaptığı konuşmada, “Gençliğin, geçmişten geleceğe ahlaki ve diğer tecrübeleri aktarmayı amaç edinen derneğimizin amacı gençlere tarihten ders almalarını ve ecdadını tanımalarını sağlamaktır. Tarihine hayran ama tarihini bilmeyen bir nesil olduk. Bu yüzden amacımız, hayran olduğumuz tarihimizi bilmek ve ecdadımızın izinde ilerlemektir” dedi.

Atasoy, programda ve her konuda desteğini esirgemeyen Esenyurt Belediye Başkan Necmi Kadıoğlu’na teşekkür etti.



“KONU OSMANLI OLUNCA İNSANIN DİZLERİ TİTRİYOR”

Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ise, “Konu Osmanlı olunca insanın dizleri titriyor. Bu kadar muazzam bir İmparatorluk etkinliklere sığmaz, tarif edilemez. O günlerdeki Osmanlı kararlarını, yaşama tarzını ve cihanı hükmettiği fermanları okudukça dizlerim titriyor. Ne mutlu ki böyle bir ecdadın torunuyuz. Onlar bizlere çoğu şeyi yazarak bıraktılar fakat onlar hep yok edildi. Bizleri, gençlerimizi sürekli ecdadımızın yaşantısından uzak konular ile kandırmaya çalışıyorlar. Ama biz, ecdadımızı geleceğe taşıyarak bir nesil hazırlıyoruz” diye konuştu.

Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ise, Osmanlı padişahları, Osmanlı Haremi ve Osmanlı tarihi konusunda katılımcıları bilgilendirerek, “Osmanlı gençliği top oynamadı, internete, Facebook’a, Twitter’a girmedi. Osmanlı gençliği 11 yaşında vali olabiliyor 21 yaşında İstanbul’u fethediyordu. İlimle alakalı oluyordu. Taşa toprağa değil geçmişimizi anlatan olaylara yatırım yapmamız gerekiyor” dedi.



Konuşmaların ardından sahne alan mehter takımı ise Esenyurtlular tarafından ayakta alkışlandı.



Osmanlı Torunları ecdadını yad etti

'Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması' açıklaması


Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 28-29 Ocak 2014 tarihlerinde Tahran’a gerçekleştirdikleri ziyarette, Türkiye ile İran arasında 10 yıldır müzakereleri süren Tercihli Ticaret Anlaşmasını, iki ülke Başbakanları huzurunda Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci ile İran Sanayi, Madenler ve Ticaret Bakanı Mohammad Reza Nematzadeh imzalamıştır.



Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması ile, Türkiye’nin bazı tarım ürünlerinde İran’a tarife indirimi vermesi ve buna karşılık İran’ın ise, bazı sanayi ürünlerinde Türkiye’ye tarife indirimi sağlaması kararlaştırılmıştır.İran’ın, Tercihli Ticaret Anlaşması ile Türkiye’ye tarife indirimi sağlayacağı ürünler arasında; temizlik ürünleri, ilaç, kozmetik, plastik malzemeler, orman ürünleri, tekstil, hazır giyim, ev tekstili, mobilya, çelik ürünleri, demir ve demirdışı metaller, buzdolabı, bulaşık makinaları gibi beyaz eşya ürünleri, klimalar ve elektrik-elektronik ürünleri gibi bir çok ürün yer almaktadır. Söz konusu ürünlerde 2012 yılında Türkiye’nin dünyaya ihracatı 38,9 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş olup; bu meblağ, Türkiye’nin aynı yıl gerçekleştirdiği toplam ihracatın %25,5’ine tekabül etmektedir.



Ayrıca, Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamında İran’ın Türkiye’ye tarife indirimi yapmayı kabul ettiği sanayi ürününlerinde 2012 yılında Türkiye’nin İran’a ihracatı yaklaşık 830 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile birlikte bu ürünlerde ihracatımızın, 3 yıl sonunda iki katına çıkacağı beklenmektedir.

Diğer taraftan, söz konusu Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamında İran’a taviz verilen tarım ürünlerinin İran’dan yapılan toplam tarım ürünleri ithalatı içindeki payı %57 seviyesindedir.



Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması; ülkemizin Serbest Ticaret Anlaşmaları dışında ticaretin artırılmasına yönelik yaptığı ilk anlaşmadır.

Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması, yeni dönemde, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere ivme kazandıracak; her iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirecek ve iki ülkenin önümüzdeki dönemde artan ekonomik işbirliğinin temelini oluşturacaktır. Anlaşma kapsamında, her iki ülke, birbirlerine sağlamış oldukları tavizleri daha da genişletmek üzere çalışmayı da taahhüt etmiştir.

Son olarak; bazı basın yayın organlarında Türkiye – İran Tercihli Ticaret Anlaşmasının imza töreninde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin anlaşma metninin Farsça olması nedeniyle imza atmaktan imtina ettiği şeklinde haberler dile getirilmiştir.



Söz konusu Anlaşma İngilizce, Farsça ve Türkçe olarak, Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci ile İran Sanayi, Madenler ve Ticaret Bakanı Mohammad Reza Nematzadeh tarafından imzalanmıştır. Söz konusu Anlaşmanın imza töreninde İran Sanayi, Madenler ve Ticaret Bakanı Mohammad Reza Nematzadeh zaman darlığı nedeniyle Anlaşmanın her üç dilde imzalanmasını, ancak teamüllere uygun olarak bütün sayfaların paraflanması uygulamasının bilahare yapılmasını teklif etmiş, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de hem imzanın hem de Anlaşmanın her sayfasının paraflanmasını, istemiştir. Söz konusu Anlaşma Sayın Başbakanımızın da uygun görmesiyle, bu çerçevede imzalanmış ve paraflanmıştır”



'Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması' açıklaması

Sesin suyla dansı


Dizüstü bilgisayara ait hoparlöre bir damla su bırakan bilim adamı, saha sonra müziğin sesini açıyor. Kendini sesin ritmine bırakan su ise ortaya bu muhteşem görüntüleri çıkarıyor.



Sesin suyla dansı

Beşiktaş 0 - Kayseri Erciyesspor 0


5′Sol kanattan kullanılan köşe vuruşunda ceza alanına yapılan ortada savunmanın müdahale ettiği topa Motta vurdu ama top üstten dışarıya gitti.



1′ Mücadele Beşiktaşlı oyuncuların vuruşuyla başladı.



Atatürk Olimpiyat Stadındaki mücadeleyi hakem Cüneyt Çakır yöneteyiyor



Beşiktaş 0 - Kayseri Erciyesspor 0

'Savcıyım' diyerek 8 bin TL dolandırdı


Edinilen bilgilere göre, İstanbul’da yaşayan Kadir D. isimli şahıs, Osmancık ilçesine bağlı Kızıltepe köyünde yaşayan M.K.’yı arayarak kendisini savcı olarak tanıttı. Kimlik bilgilerinin yasa dışı örgütlerin elinde olduğunu belirten sahte savcı, M.K.’dan durumun düzelmesi için verdiği TC kimlik numarasına para yatırmasını istedi.



İl merkezine gelerek bir bankaya giden M.K., hesabında bulunan yaklaşık 8 bin liranın tamamını dolandırıcıların verdiği hesap numarasına ATM’den yatırdı.Paranın İstanbul’da bir banka şubesinin hesabına aktarılması birlikte harekete geçen polis ekipleri, daha öncede bu tür dolandırıcılık olayından takip ettikleri Kadir D.’yi parayı çektikten sonra ATM’de kıskıvrak yakalayarak gözaltına aldı.



Zanlının emniyetteki sorgusundan yola çıkan polis, 8 bin TL’nin Osmancık ilçesine bağlı Kızıltepe köyünde ikamet eden M.K. tarafından hava edildiğini tespit ederek, durumu Osmancık Emniyet Müdürlüğü’ne bildirdi. Polis ve köy muhtarı Satılmış Bardak’ın uzun uğraşları sonucu ulaşılan talihsiz adam dolandırıcıları şikayet etmek için zaman kazanmak amaçlı telefonunu sürekli meşgul halde tuttuğu öğrenildi. Emniyette ifadesi alınan M.K. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.



Yetkililer, çeşitli yöntemlerle dolandırıcıların birçok kişiyi mağdur ettiğini belirterek, vatandaşlardan bu tür olaylara karşı daha dikkatli olmalarını, kendisini savcı, polis, kamu görevlisi gibi arayanlar olduğunda en yakın jandarma ve polis merkezlerine giderek durumdan güvenlik güçlerini haberdar etmelerini istediler.



Artık dolandırıcıların yeni bir yönteme başvurduğunu kaydeden yetkililer, dolandırıcıların aradıkları kişilerden para istediklerinde bankadan yatırmak yerine ATM’den yatırmasını istediklerine dikkat çekti. Yüksek miktarlarda para yatırıldığında banka çalışanların olaya müdahale ettiğini ve bu sayede vatandaşların dolandırılmaktan kurtarıldığının altını çizen yetkilileri, ATM’den para yatırıldığında insanların kontrol edilemediğine vurgu yaptılar.



Zanlı Kadir D.’nin İstanbul polisi tarafından sorgusunun devam ettiği öğrenilirken, paranın sahip edilip edilmediğine dair ise bir açıklama yapılmadı.



İSMAİL KABAKDERE



'Savcıyım' diyerek 8 bin TL dolandırdı

Barış Manço evi ziyarete açıldı


Kadıköy Belediyesi, unutulmaz sanatçı Barış Manço’yu ölümünün 15. yıldönümünde bir dizi etkinlikle andı. Etkinlikler kapsamında Kadıköy Belediyesi’nin Halk Bankası’ndan aldığı ve dört yıl önce ziyarete açtığı Yusuf Kamil Paşa Sokak 81300 Moda adresindeki evi, 31 Ocak’ta ziyarete açıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği evde Manço’nun giysilerinden kullandığı aksesuarlara kadar birçok eşyası sergileniyor. Ziyaret için Barış Manço evine gelen vatandaşlar, birçok anıyla dolu evi büyük bir merakla gezdi. Bol bol fotoğraf çeken vatandaşlara, eşyaların yanlarında bulunan bilgi notlarıyla bilgi da verildi.



Her yıl Barış Manço Evi’ni ziyaret ettiğini söyleyen Arzu Karaboğa, “Gönlümüzde taht kurmuş, unutulmayan bir sanatçı. Hiçbir zaman da unutmadık. Erken ölümü onu bizden aldı. Her odada ayrı bir anısı var. Çok hüzünlendim. Hatta bir arkadaşım içerde ağladı” şeklinde konuştu.

Gece 24.00’e kadar açık kalacak olan Barış Manço Evi ücretsiz ziyaret edilebilecek.



Barış Manço evi ziyarete açıldı

Savunma Sanayi, yakıt kimyasalları kapsamında 7 projeye imza attı


Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, kamu ve özel sektör işbirliğiyle ilgili, “Türkiye’nin gücü buradan doğacak. Bu formülasyon önemli. Bunun sonucunda da güçlü bir kimyasal reaksiyon bekliyoruz” dedi.



Savunma Sanayii Müsteşarlığı Ar-Ge ve Teknoloji Yol Haritası kapsamında yürütülen Roket Yakıt ve Bileşen Teknolojileri Teknoloji Kazanım Yol Haritası Projeleri ile Teknoloji Kazanım Yükümlülüğü (TKY) Projeleri’nin imza töreni gerçekleşti. Roket Yakıt ve Bileşen Teknolojileri Teknoloji Kazanım Yol Haritası Projeleri kapsamında 4, Teknoloji Kazanım Yükümlülüğü Projeleri kapsamında da 3 olmak üzere toplam 7 proje imzalandı.



Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda gerçekleşen törende konuşma yapan Savunma Sanayii Müsteşarı Bayar, söz konusu projelerin savunma sanayisi için son derece önemli olduğunu kaydetti. Savunma sanayisinde özel sektör ve kamu işbirliğinin önemli olduğunu belirten Bayar, “Türkiye’nin gücü bu birliktelikten doğacak. Bu formülasyon çok önemli. Bunun sonucunda da güçlü bir kimyasal reaksiyon bekliyoruz” ifadelerini kullandı.



“İHRACATIMIZI SÜREKLİ ARTTIRARAK DAHA ÜST BOYUTLARA ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

ROKETSAN Genel Müdürü Selçuk Yaşar, ROKETSAN’ın kuruluşundan bu yana büyük değişim içinde olduğunu anlatarak, “Bugünkü imza töreni, savunma sanayimizdeki bu atılıma, bizim 25 yıl önce başlayan yakıt maceramıza ciddi derinlik kazandıran projelerdir” değerlendirmesini yaptı.



Son 5 yılda cirolarında büyük artış yaşandığını söyleyen Yaşar, cirolarının yüzde 30′unun ihracat gelirlerinden oluştuğunu ifade etti. Savunma sanayisinin katma değeri yüksek ürünler ihraç ettiğini de kaydeden Yaşar, “İhracatımızı sürekli arttırarak daha üst boyutlara ulaştırmayı hedefliyoruz. Bugünkü projelerle bu yeteneğimizi daha da art inanıyoruz” dedi.

ROKETSAN’ın bugüne kadar yakıt kimyasallarına büyük yatırım yaptığını belirten Yaşar, bu konuda epey bir yol kat ettiklerini ve imzalanacak projelerin de bunun tamamlayıcısı olacağını söyledi.



İMZA ATILAN 7 PROJE

İmzalanan Roket Yakıt ve Bileşen Teknolojileri Teknoloji Kazanım Yol Haritası Projesi ile yurt dışından temininde güçlük çekilen yeni nesil az dumanlı/dumansız ve duyarsız kompozit katı yakıt formülasyonlarında ihtiyaç duyulan maddeler, jet yakıtının yurt içi imkanlarla sentezlenmesi, mühimmat, roket ve füze sistemlerinde yer alan sistemlerin geliştirilmesi sağlanmış olacak.



Teknoloji Kazanım Yükümlülüğü Projeleri kapsamındaki Fırçasız Doğru Akım Motoru Geliştirilmesi Projesi ile tanksavar ve hava savunma sistemleri başta olmak üzere güdümlü füze kontrol tahrik sistemlerinde kullanılmak üzere konvansiyonel doğru akım servo motorlar yerine kullanılacak yüksek hacimsel verimliliğe sahip motorların üretilmesi hedefleniyor.



PELİN ÜZEK



Savunma Sanayi, yakıt kimyasalları kapsamında 7 projeye imza attı

Demirtaş, 'HÜDA-PAR provokasyon değil, siyaset yapsın'


BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “HÜDA-PAR provokasyon değil, siyaset yapsın. Sen bir BDP’liye zorla HÜDA-PAR afişi verip, -biz Allah’ın partisiyiz, kafirlerin partisinden vazgeçin- dersen gittiğin her yerde cevabını alırsın” dedi.



Sabah saatlerinde Van’dan karayolu ile Hakkari’ye gelen Demirtaş ve beraberindeki BDP Hakkari milletvekilleri Adil Zozani ve Esat Canan, Hakkari-Van karayolu üzerinde bulunan Özgürlük Meydanı’nda binlerce kişi tarafından karşılandı. Büyük bir araç konvoyu ile şehre giriş yapan Demirtaş, Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye binası balkonunda halka hitap ettikten sonra Mezopotamya Yakınlarını Kaybedenler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’ni (MEYA-DER) ziyaret etti.



Burada Demirtaş, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde meydana gelen olayla ilgili basın mensuplarına açıklamada bulunarak, “Bunu açık yüreklilikle belirtmek istiyorum ki partimizin hiçbir parti, hiçbir belediye başkan adayına karşı asla bir saldırı girişimi, saldırı planlaması ve seçim çalışmasını engellemesi asla olmamıştır, olmaz da. Biz bir siyasi parti olarak rutin siyasi parti çalışmalarımızı, seçim faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Ve bunu yürütürken de halkın iradesine saygı duyan bir yaklaşım sergiliyoruz. Şimdi HÜDA-PAR denen parti neredeyse bir tek üyesi bile olmadığı bir ilçeye, Lice’ye gidip esnafa bildiri dağıtıyor. Esnafın kendisi tepki gösteriyor. Esnaf ‘burada bu bildiriyi dağıtmayın’ diyor. Esnaf ne partimizin yöneticisidir, ne partimizin üyesidir. Yani halkın doğal tepkisi gelişiyor. ‘Bu bildiriyi bana vermeyin diyor’ esnaf. ‘Ben BDP’liyim, ben BDP’ye oy vereceğim, bana bu bildiriyi vermeyin’ deyip iade ediyor. HÜDA-PAR gittiği her yerde bu tepkiyle karşılaşıyor” dedi.



“HÜDA-PAR ORADAKİ İNSANLARA TEHDİTLER YAĞDIRIYOR”



HÜDA-PAR’ın insanlara tehditler yağdırdığını iddia eden Demirtaş, “Şimdi oradakiler bildiriyi iade edince esnaflara hakaret ediyorlar. Oradaki insanlara tehditler yağdırıyorlar. Oradan başlayan bir gerilim ortaya çıkıyor. Onlardan sonra bagajlarından çıkardıkları sopalarla, kasatura ve silahlarla saldırı yapıyorlar. Olayın gelişimi her seferinde bu şekilde oluyor. Bunu ‘BDP seçim çalışmalarımızı engelliyor, bize saldırıyor’ diye veryansın ederek, işte büyük bir velvele ile duyurmaya çalışıyorlar. Bunların yaptığı bundan başka bir şey değildir. Partimizin ne HÜDA-PAR’ın seçim çalışmalarını engelleme gibi bir çalışması var, ne böyle bir kararı, ne de böyle bir yaklaşımımız var. Gittikleri her yerde halk tepki gösteriyor. İstenmiyor ve sevilmiyorlar” diye konuştu.



“LİCE’DE BDP PROVOKASYONU VE GİRİŞİMİ YOK”



Lice’de partilerinin provokasyonu ve girişimi olmadığını söyleyen Demirtaş, “Geçmişte ve şimdi bunların kime hizmet ettikleri belli. Halk bunu bildiği için esnaf bunlara tepki gösteriyor. Elini sıkmıyor, verdiği ilanı, afişi geri iade ediyor. Bu insanların hakkıdır, bunu yapmasınlar. Biz BDP’liler esnaflara HÜDA-PAR’lılar geldiğinde ’afişlerini dükkanlarına asın, onlara oy vereceğinize dair söz verin mi’ diyelim. HÜDA-PAR’lılar bizden bunu bekliyor herhalde. Ortada bir BDP tepkisi, provokasyonu ve girişimi yok. Ortada bir halk tepkisi var, halk tepki gösteriyor. Şimdi ben sormak istiyorum, bu HÜDA-PAR’lılar açıklama yapıyorlar, ‘biz çalışma yapmayacak mıyız?’ diye. Yapın fakat bir tek üyenizin olmadığı Lice’de esnafa zorla bildiri dağıtmak bir provokasyondur. Esnaf istemiyorsa zorlamayacaksınız, vermeyeceksiniz. Biz BDP olarak hiçbir yerde esnafa zorla bildiri dağıtmıyoruz. Almıyorsa saygı duyuyoruz. Elimizi sıkmıyorsa saygı duyuyoruz. Partilimiz değil diyoruz çıkıyoruz ve saygı duyuyoruz. Ama bunlar esnafa hakaret ediyorlar” ifadelerini kullandı.



“HÜDA-PAR PROVOKASYON PEŞİNDE”



HÜDA-PAR’ın provokasyon peşinde olduğunu ileri süren Demirtaş, “Allah’ın partisini kabul etmiyorsunuz da din düşmanı BDP’yi mi kabul ediyorsunuz” denilerek partilerine hakaret edildiğini öne sürdü. Demirtaş, şöyle devam etti:



“Bu tür provokasyonlar yapıyorlar. Yaptıkları açıklama, partimize karşı kullandıkları üslup bırakın bir Müslüman, bir insanın ağzına almayacağı bir üsluptur. Ben aynı üslup ile bunlara cevap vermeyeceğim. Fakat bunları besleyen kimdir biliyoruz. Paralarını kim veriyor biliyoruz. Sabretsinler Allah büyüktür. 30 Mart akşamı siz de, ağa babalarınız da, sizi besleyip paranızı verenler de ve hepiniz 30 Mart akşamı cevabınızı alacaksınız. Halkın size neden tepki gösterdiğini daha anlamıyor musunuz? Deniyor ki BDP – HÜDA-PAR çatışması. Böyle bir şey yok. Geçmişte de deniyordu ki PKK-Hizbullah çatışması. Öyle bir şey de yok. Hizbullah’ın halkı katletmesi vardı, başka bir şey yoktu.”



“HİZBULLAH BİR TEK PKK KADROSU ÖLDÜRMEMİŞTİR”



Ortada bir BDP – HÜDA-PAR çatışması olmadığını savunan Demirtaş, “Bunlar kendileri dini bu şekilde gündeme taşımak istiyorlar. BDP, HÜDA-PAR’ın çalışmasını engelliyormuş. Buyurun sabaha kadar çalışın, biz mi engel oluyoruz. Akşama kadar BDP’ye hakaret ederek çalışma yürütüyorlar. Açıklamalarına bir bakın, AKP’ye karşı ne bir eleştirileri var, ne devlete karşı bir eleştirileri var. Varsa yoksa BDP… Hedefe BDP’yi koymuşlar, efendim -Kürdistan’dan BDP’yi sileceklermiş-. Vallahi gücünüz yetiyorsa elinizden geleni arkanıza koymayın. BDP’yi silmek için varsa elinizde imkanınız siz bilirsiniz. Ama şunu aklınızda çıkarmayın.



Sizin o ağa babalarınız da en kirli yolları kullanarak, katliamcı yolları dahi kullanarak BDP’yi silmeye çalıştılar. BDP’yi bir halk hareketine dönüştüren, binlerce şehidi olan bir halk hareketini silmek istediler, ama başaramadılar. Sizin buradan adam gönderdiğiniz, onlara silah gönderdiğiniz, Rojava’daki çeteler de oradaki halkı silmek istediğinde cevaplarını aldılar. Onlara naçizane tavsiyem şudur; siyasi parti olarak çalışma yürütmek istiyorsanız siyaset yapın. Gidip provokasyon yapmayın sağda solda. Sen bir BDP’liye zorla HÜDA-PAR afişi verip; ‘biz Allah’ın partisiyiz, kafirlerin partisinden vazgeçin’ dersen gittiğin her yerde cevabını alırsın. Ona karşı da saygılı olacaksın. Esnafa hakaret, tehdit, dövme, saldırma girişimlerine karşı da herkes bilsin ki ne esnafımız ne de halkımız sahipsiz değil. Biz barıştan yanayız.



Biz bu topraklarda huzurdan yanayız. Hangi siyasi parti çalışma yürütmek istiyorsa demokratik çerçevede biz saygılıyız. Ama halkımızın değerlerine, halkımızın emek verdiği şeylere hakaret ederek, gece gündüz bize küfürler yağdırarak ’biz demokratik çalışma yapıyoruz’ diyenler cevabını alırlar. Kürtler çoluk çocuk değildir. Kürdistan herkesin at oynatabileceği bir yer değildir artık. Ne burası ne Rojava ne Kürdistan’ın Bakur’u, Başur’u ne de Rojhilat’ı… Artık herkesin rahatlıkla at oynatabileceği, provokasyon yapabileceği alanlar değil. Halkımız örgütlüdür, disiplinlidir. Ben bütün halkımız ve esnafımızdan rica ediyorum. Bu ve benzeri partiler provokasyon yapmak için ellerinden geleni yapacaklar, fakat siz sağduyulu olun. Ebetteki kendini savunmak haktır. Saldırı kimden gelirse gelsin kendini savunmak bir haktır” şeklinde konuştu.



Demirtaş, 'HÜDA-PAR provokasyon değil, siyaset yapsın'

Trabzonspor, UEFA ve FIFA'ya başvurdu


Bordo-mavili kulüp bu konudaki talebini yazılı olarak bildirdi. Trabzonspor Kulübü‘nün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Türkiye Süper Ligi 2010-2011 sezonundaki kirlilik ve şike, 3 Temmuz 2011 tarihinde ortaya çıkarılmıştır. Temmuz 2011’den beri; Türk, Avrupa ve dünya futbol ailesi sadece UEFA ve FIFA Statüleri ve Disiplin Talimatlarının değil, aynı zamanda hukukun temel ilkelerinin de Türkiye’de çiğnendiğine şahitlik etmektedir. Türkiye Süper Ligi’nde 2010-2011 sezonunda yapılan şikeyi makul şüphenin ötesinde kanıtlayan; Ceza Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına, ilk etik kurulu raporuna, binlerce sayfa telefon görüşmesine, para havalelerine ve son olarak yakın geçmişteki UEFA ve CAS disiplin cezalarına rağmen; Türkiye’de hukuk ilkelerine karşı ‘manidar bir direnç’ gösterildiğine şahitlik etmekteyiz. UEFA ve FIFA tüzüklerinde açık biçimde ortaya konan amaçlara rağmen, bunların ihlali, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından usulüne uygun şekilde kovuşturulmamıştır. Daha da ötesi; Türkiye Futbol Federasyonu disiplin talimatı tadil edilmiştir, disiplin ve tahkim heyetlerinin üyeleri değiştirilmiştir. Disiplin kararları, yanlış tercüme edilmiş CAS kararları içermektedir ve esaslı bir hukuki temeli bulunmayan ikinci bir etik kurul raporu hazırlanmıştır. UEFA ve CAS kararlarının ardından, Türkiye Futbol Federasyonu’na yaptığımız başvuru reddedilmiştir. Sonuç olarak; şikeye ve mahkum edilmiş suç örgütüne karşı hiçbir etkin disiplin müeyyidesi uygulanmamıştır. Hatırlatmak isteriz ki; UEFA ve FIFA Tüzükleri uyarınca; üye federasyonlar Fair-play ilkelerine uygun olarak sadakat, bütünlük ve sportmenlik ilkelerine ihtimam göstermeli, ayrıca UEFA ve FIFA Tüzük, talimat ve kararlarına uymalıdırlar. Bu meyanda, Kulübümüz 31 Ocak 2014 tarihinde UEFA ve FIFA’ya başvurmuştur. Başvuruda, Trabzonspor; UEFA ve FIFA organlarından, Türkiye Futbol Ligi’ne doğrudan müdahale etmelerini ve Türkiye Futbol Ligi’nde 2010-2011 sezonunda gerçekleştirilen şikeden sorumlu kulüp ve kişilere müeyyide uygulamalarını ve Trabzonspor’un Türkiye Süper Ligi 2010-2011 sezonunun şampiyonu olarak tescil ve ilan edilmesi için gerekli tüm adımların atılmasını talep edilmiştir. Tüm futbol ailesi bilmektedir ki, Türkiye Süper Ligi 2010-2011 sezonunun şampiyonu Trabzonspor’dur, Trabzonspor haklarından şike yoluyla mahrum bırakılmıştır ve bazı futbol yetkililerinin cüretli çabalarına rağmen, hakkına hukuken kavuşacaktır. Trabzonspor Kulübü; uğradığı zararın tazmini için yetkili ulusal ve uluslararası kurum ve kurullara karşı Türkiye ve İsviçre mahkemeleri nezdinde talep ve dava hakkını saklı tutar” denildi.



Trabzonspor, UEFA ve FIFA'ya başvurdu

İşte Hüda-Par ve BDP'liler arasındaki o korkunç kavganın görüntüleri


Lice ilçesinde seçim çalışmalarını sürdüren Hüda-Par ile BDP’liler bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu iki grup birbirine girdi. Güvenlik güçleri olaya müdahale ederken, kavgada darp edilerek ve bıçakla yaralanan 10 kişi çevre hastanelere kaldırıldı. Kavga ise amatör kamera tarafından saniye saniye görüntülendi.



HÜDA-PAR’DAN LİCE’DEKİ OLAYLARA KINAMA



Hür Dava Partisi (Hüda-Par), düzenlediği basın açıklamasıyla önceki gün Lice’de meydana gelen olayları kınadı.Cuma namazı çıkışı Ulu Camii önünde toplanan yaklaşık bin kişilik bir grup, Lice’de seçim çalışmaları sırasında Hüda-Par’ın konvoyuna yapılan saldırıyı protesto etti. Grup adına basın açıklamasını okuyan Mustazaflar Cemiyet Diyarbakır Şube Başkanı Yardımcısı Cemil Ünsal, Hüda-Par’lıların Lice’de büyük bir teveccüh ile karşılandığını söyledi. Ünsal, “Bunu hazmedemeyen çete yandaşlarının tahrifi sonucu BDP ilce ilçe binasından çıkan faşist zihniyetli birkaç kişi Hüda-Par Başkan adayları ve üyelerini adeta taş yağmuruna tutmuş, odun, kalas ve kesici aletlerle saldırmıştır. Bu saldırılar sonucu onlarca Hüda-Par üyesi yaralanmıştır. Bu provokasyonun asıl failleri BDP yetkilileridir. Zira siyasi menfaatleri uğruna şimdiye kadar İslami STK’lara yapılan hiçbir saldırıyı kınamadıkları gibi adeta yangına körükle giden açıklamaları ile bu saldırıların psikolojik alt yapısını oluşturmuşlardır. Ne Kürdistan eski Kürdistan’dır ne de Müslümanlar eski uyuyan Müslümanlardır. Lice provokasyonun üçüncü bir faili de var ki o da kolluk güçleridir. Diğer saldırılarda olduğu gibi bu saldırı da yerel emniyet güçleri olayları izlemekle yetinmişlerdir. Olaylara sadece seyirci olmuşlardır. Olayların büyümesinin ardından ise parti üyelerine yönelik biber gazı atmıştır. Parti üyelerinin olayların büyümemesi için geride bıraktıkları araçları oradaki çetelerin barbar ellerine bırakmıştır. Hani BDP’liler asla bir başka parti veya adayına sataşmayacaktı, hani kendini bilmez birisi çıkar ve size taş atsa bile siz kendisine gül ile yaklaşacaktınız, hani tek bir esnafın tek bir kardeşinizin bırakın camı dahi kırılmayacaktı. Bu mudur halka saygılı olmanızın gereği” dedi.



HÜDA-PAR PROVOKASYON DEĞİL, SİYASET YAPSIN



Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “HÜDA-PAR provokasyon değil, siyaset yapsın. Sen bir BDP’liye zorla HÜDA-PAR afişi verip, -biz Allah’ın partisiyiz, kafirlerin partisinden vazgeçin- dersen gittiğin her yerde cevabını alırsın” dedi.Sabah saatlerinde Van’dan karayolu ile Hakkari’ye gelen Demirtaş ve beraberindeki BDP Hakkari milletvekilleri Adil Zozani ve Esat Canan, Hakkari-Van karayolu üzerinde bulunan Özgürlük Meydanı’nda binlerce kişi tarafından karşılandı. Büyük bir araç konvoyu ile şehre giriş yapan Demirtaş, Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye binası balkonunda halka hitap ettikten sonra Mezopotamya Yakınlarını Kaybedenler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’ni (MEYA-DER) ziyaret etti. Burada Demirtaş, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde meydana gelen olayla ilgili basın mensuplarına açıklamada bulunarak, “Bunu açık yüreklilikle belirtmek istiyorum ki partimizin hiçbir parti, hiçbir belediye başkan adayına karşı asla bir saldırı girişimi, saldırı planlaması ve seçim çalışmasını engellemesi asla olmamıştır, olmaz da. Biz bir siyasi parti olarak rutin siyasi parti çalışmalarımızı, seçim faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Ve bunu yürütürken de halkın iradesine saygı duyan bir yaklaşım sergiliyoruz. Şimdi HÜDA-PAR denen parti neredeyse bir tek üyesi bile olmadığı bir ilçeye, Lice’ye gidip esnafa bildiri dağıtıyor. Esnafın kendisi tepki gösteriyor. Esnaf ‘burada bu bildiriyi dağıtmayın’ diyor. Esnaf ne partimizin yöneticisidir, ne partimizin üyesidir. Yani halkın doğal tepkisi gelişiyor. ‘Bu bildiriyi bana vermeyin diyor’ esnaf. ‘Ben BDP’liyim, ben BDP’ye oy vereceğim, bana bu bildiriyi vermeyin’ deyip iade ediyor. HÜDA-PAR gittiği her yerde bu tepkiyle karşılaşıyor” dedi.



SALDIRI MARDİN KIZILTEPE’DE KINANDI



Hür Dava Partisi (Hüda-Par) üyelerine Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yapılan saldırı, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde düzenlenen bir basın açıklaması ile kınandı.Basın açıklaması, Kızıltepe Özgürlük Meydanı’nda Mustazaflar Derneği tarafından yapıldı. Açıklamaya 13 sivil toplum kuruluşu (STK) temsilci ve üyeleri destek verdi. Toplanan kalabalık adına basın açıklamasını Mustazaflar Derneği Başkanı Nurettin Keskin yaptı.



MUSTAZAFLAR CEMİYETİ LİCE OLAYINI KINADI



Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Hüda-Par ve BDP’liler arasında yaşanan olay, Mustazaflar Cemiyeti tarafından yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.Gülistan Caddesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına çok sayıda kişi katıldı. Kur’an-ı Kerim’in okunmasından sonra basın açıklamasını Batman Mustazaflar Cemiyeti Şube Başkanı Davut Şahin okudu. BDP yetkililerinin bugüne kadar gerek Hüda-Par gerekse de İslami STK’lara yapılan yüzlerce saldırıyı kınamadığı gibi bu türden saldırılara açıklamalarıyla ve olay yerine gönderdikleri yetkililerin tavırlarıyla çanak tuttuklarını ifade eden Şahin, “BDP yetkilileri kısa süre önce İstanbul Esenyurt’ta MHP binasına yapılan saldırıyla ilgili hemen açıklama yapmış ve saldırıyla ilgilerinin olmadığını belirtmişlerdir. BDP, yüzleri bulan saldırıları teşvik ederken, diğer yandan kolluk güçleri de aralarında işbirliği varmışcasına bu saldırıları önlememiş, failleri de açığa çıkarmamıştır. Lice’de de aynı şey yaşanmış, kolluk güçleri saldırıyı önlemeye dönük etkin bir girişimde bulunmamışlardır. Duyarlı STK’ları, kanaat önderlerini bu konularda inisiyatif almaya ve saldırgan tarafı dizginlemek için sorumluluk üstlenmeye ve toplumun kendilerinden beklentilerini karşılamalarını bekliyoruz” dedi.



İşte Hüda-Par ve BDP'liler arasındaki o korkunç kavganın görüntüleri

Türkiye’de ilk tulum heykeli Rize’de yapıldı


Çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşirilen törende bir konuşma yapan Çamlıhemşin Belediye Başkanı İdris Lütfi Melek, yörenin simgesi olan tulum heykelini Çamlıhemşin’e kazandırdıkları için çok mutlu olduklarını söyledi. Çamlıhemşin Kaymakamı ve Belediye Başkanı Melek tarafından yoğun yağmur altında kesilen kurdelenin ardından tulum heykeli, vatandaşlara sunuldu. Açılışın ardından tören tulum ve folklor gösterisiyle sona erdi.



YALÇIN ŞAHİN



Türkiye’de ilk tulum heykeli Rize’de yapıldı

Justin Bieber’ı sınır dışı etmek için 220 bin imza


Beyaz Saray’ın resmi internet sitesinin, Amerikan vatandaşlarının hükümete seslerini duyurabilmesi için kullanılan ‘We the People’ kısmında 23 Ocak tarihinde, Justin Bieber’ın vizesinin iptal edilerek ABD’den sınır dışı edilmesi ve Kanada’ya geri gönderilmesini talep eden bir kampanya başlatıldı. İmza kampanyasının açıklama notunda, “ABD halkı olarak dünya pop kültüründe yanlış temsil edildiğimizi hissediyoruz. Tehlikeli, umursamaz, zararlı ve madde bağımlısı Justin Bieber’ın sınır dışı edilmesini ve yeşil kartının iptal edilmesini talep ediyoruz. Bieber, yalnızca insanlarımızın güvenliğini tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda ulusumuzun gençlerine kötü örnek oluyor. ABD halkı olarak Justin Bieber’ın toplumumuzdan uzaklaştırılmasını istiyoruz” ifadelerine yer verildi.



1 HAFTADA TAMAMLANDI



Bir hafta içerisinde 22 Şubat tarihine kadar hedeflediği sayı olan 100 bin imzaya ulaşan kampanya, Çarşamba günü gün içerisinde 100 bin imza daha alarak 200 bine çıktı. Gün geçtikçe artan sayı bugün ise 221 bin 382’yi buldu.



Beyaz Saray Sözcüsü Matt Lehrich yaptığı açıklamada, başlatılan her imza kampanyasının yetkililer tarafından inceleneceği ve uygun bir cevap alacağını söyledi. Ancak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, imza kampanyalarının “Her zaman talep edilen eylem doğrultusunda bir adım atılacağının garantisini vermediğini, daha çok Amerikan halkının sesinin duyulabilmesi için bir fırsat olduğunu” ifade etti.



Ülkeden sınır dışı edilmesi istenen 19 yaşındaki Kanadalı şarkıcı ise olayla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı.



Öte yandan, Bieber’ın, ABD’de yaşamak ve çalışmak için daimi mukimlere verilen yeşil kartı olmadığı, onun yerine eğlence sektöründe yer alanlara verilen yenilenebilir O-1 vizesi kapsamında ülkede bulunduğu öğrenildi. Bieber’ın vizesinin, adının karıştığı son olaylar dolayısıyla etkilenip etkilenmeyeceği ise henüz bilinmiyor.



Yeter ki sınır dışı edin !



Beyaz Saray’ın resmi internet sitesinde, Kanada doğumlu şarkıcı Justin Bieber’ın ABD’den sınır dışı edilmesi için başlatılan bir imza kampanyasını 220 bin kişi imzaladı. Çarşamba günü 100 bin civarında olan imzaların birkaç saat içerisinde 200 bine çıkması dikkat çekti.



Beyaz Saray’ın resmi internet sitesinin, Amerikan vatandaşlarının hükümete seslerini duyurabilmesi için kullanılan ‘We the People’ kısmında 23 Ocak tarihinde, Justin Bieber’ın vizesinin iptal edilerek ABD’den sınır dışı edilmesi ve Kanada’ya geri gönderilmesini talep eden bir kampanya başlatıldı. İmza kampanyasının açıklama notunda, “ABD halkı olarak dünya pop kültüründe yanlış temsil edildiğimizi hissediyoruz. Tehlikeli, umursamaz, zararlı ve madde bağımlısı Justin Bieber’ın sınır dışı edilmesini ve yeşil kartının iptal edilmesini talep ediyoruz. Bieber, yalnızca insanlarımızın güvenliğini tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda ulusumuzun gençlerine kötü örnek oluyor. ABD halkı olarak Justin Bieber’ın toplumumuzdan uzaklaştırılmasını istiyoruz” ifadelerine yer verildi.



Bir hafta içerisinde 22 Şubat tarihine kadar hedeflediği sayı olan 100 bin imzaya ulaşan kampanya, Çarşamba günü gün içerisinde 100 bin imza daha alarak 200 bine çıktı. Gün geçtikçe artan sayı bugün ise 221 bin 382’yi buldu.



Beyaz Saray Sözcüsü Matt Lehrich yaptığı açıklamada, başlatılan her imza kampanyasının yetkililer tarafından inceleneceği ve uygun bir cevap alacağını söyledi. Ancak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, imza kampanyalarının “Her zaman talep edilen eylem doğrultusunda bir adım atılacağının garantisini vermediğini, daha çok Amerikan halkının sesinin duyulabilmesi için bir fırsat olduğunu” ifade etti.



Ülkeden sınır dışı edilmesi istenen 19 yaşındaki Kanadalı şarkıcı ise olayla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı.



Öte yandan, Bieber’ın, ABD’de yaşamak ve çalışmak için daimi mukimlere verilen yeşil kartı olmadığı, onun yerine eğlence sektöründe yer alanlara verilen yenilenebilir O-1 vizesi kapsamında ülkede bulunduğu öğrenildi. Bieber’ın vizesinin, adının karıştığı son olaylar dolayısıyla etkilenip etkilenmeyeceği ise henüz bilinmiyor.



Justin Bieber’ı sınır dışı etmek için 220 bin imza

Piyasalarda kapanış


Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi, günü yüzde 1,3’lük düşüşle günü yüzde 61 bin 858 puandan kapattı.



Piyasalarda kapanış

Gemiyi 30 metre böyle uzattılar


2007 yılında ikiye bölünerek boyu 30 metre uzatılan yolcu gemisinin görüntüleri 13 Ocak 2014’te video paylaşım sitesi Youtube’da yayınlanınca izlenme rekoru kırmaya başladı. 450 binden fazla izlenen video sosyal medyada da yoğun ilgi gördü.



Almanya’nın Hamburg kentinde bulunan bir tersanede yolcu gemisi ikiye bölünerek 30 metre uzatıldı. Geminin kapasitesinin artırılması için yürütülen bu çalışma tam 2 ay sürdü. Videoda geminin tersaneye getirilmesi, ortadan bölünerek araya 30 metrelik ek bölümün yerleştirilmesi ve sonrasında yeniden montaj yapılarak son halinin verilmesi gözüküyor.



Gemiyi 30 metre böyle uzattılar

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'dinleme' konuda açıklama yapmadı


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İtalya temasları sonrası Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da katıldı. İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’nun davetine icabetle İtalya’ya ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Gül, şöyle konuştu: “Ziyaretimiz süresince, heyetimize gösterilen olağanüstü misafirperverlik için teşekkür etmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Napolitano ile heyetlerarası ve baş başa görüşmeler yaptık. Görüşmelerde ikili ilişkilerimizi, bölgesel meseleleri ve AB ile ilgili genel konuları ele aldık. 2014 yılının ikinci yarısında İtalya AB’nin dönem başkanlığını üstlenecek. Şimdiden hazırlıklara başlamış vaziyette. İtalya ile ekonomik ilişkilerimize de çok önem veriyoruz. Çok sayıda işadamı ve heyet vardı. İtalyan iş dünyasının da çok büyük bir ilgisini gördüm. Önemli bazı İtalyan firmalarıyla bir kahvaltıda biraraya geldik ve çok geniş bir şekilde görüştük Türkiye’deki yatırımlarını genişletmeleri konusunda. İş forumu yaptık. Burada değerli bakanlar ve iş dünyasının temsilcileri konuştu ve daha çok ticaret için çağrıda bulundum. 20 milyar dolarlık ticaret hacminin çok daha büyüyebileceğini konuşma imkanı oldu. Roma’daki Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılışını yaptık. Böyle bir kültür şehrinde Türk kültürünün temsil edilmesi önem verdiğimiz konulardan birisiydi. Bu ziyaret vesilesiyle çeşitli faaliyetler oldu. Karşılıklı memnuniyet içerisinde oldu.”



Bir gazeteci, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sizin ve Meclis Başkanı’nın da dinlendiğinizi açıkladı. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz ne olacak” diye sordu. Gül de, “Birşey söylemek istemiyorum bu konuda” diye cevap verdi.



ADLİ KOLLUK DÜZENLEMESİ



Gül, bir başka gazetecinin, “Adli kolluk düzenlemesi Meclis’e gelecek. Düzenlemeye göre, savcılar vali veya vali yardımcısından izin almadan arama veya baskın yapamayacak. Neler söylemek istersiniz” sorusuna şöyle karşılık verdi:



“Meclis’e gelene kadar tabii ki çeşitli taslaklar söz konusu oluyor bu tip yasalarda. Nihayette, ilk taslak komisyonlara gider biz de komisyondan alır inceleriz. Sonra kanun yapma usulü komisyonlarda değişir. Genel Kurullarda değişir, olgunlaşır. Bütün siyasi grupların fikirleri ortaya çıkar ve sonra neticelenir. Şu an birşey söylemem mümkün değil. Taslağı görmedim. Nasıl bir sunum yapılacak onu da tam bilmiyorum.”




Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'dinleme' konuda açıklama yapmadı

Sercan Yıldırım Bursaspor’da


Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan ve Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamada, “Profesyonel futbolcularımızdan Sercan Yıldırım’ın 2013-2014 futbol sezonu sonuna kadar Bursaspor Kulübü Derneği’ne (Bursaspor) geçici transferi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Buna göre, Bursaspor Şirketimize 100.000 Euro ödeyecektir. Ayrıca, oyuncunun bu sezon içerisindeki tüm ücret hakedişleri Bursaspor Kulübü Derneği tarafından ödenecektir” denildi.



Sercan Yıldırım Bursaspor’da

Motosiklet hırsızlığından aranırken, araba çalarken suçüstü yakalandı


Bahçe Mahallesi Genç Osman Caddesi üzerinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, kaza yapan motosiklet sürücüsü, vatandaşlar tarafından olay yerinden alınarak hastaneye intikal ettirildi. Olay yerinde devrilmiş vaziyette kalan motosiklet, faili meçhul kişi ya da kişilerce çalındı. Olayla ilgili araştırma başlatan Tarsus Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği Hırsızlık Kısmı ekipleri, motosikleti çalan şüphelinin A.Y. (19) isimli şahıs olduğunu tespit etti. Hırsızlık kısım ekipleri devriye görevi esnasında, Şehit İshak Mahallesi’nde park halinde olan bir otomobilin kapısının kilitlenmediğini fark ederek aracın yanına gittiklerinde, araç içerisinde bir şahsın yatar vaziyette gizlenmiş olduğunu gördü. Yapılan araştırmada şahsın aranan A.Y. isimli şahıs olduğu tespit edilerek, gözaltına alındı.



Şüphelinin yakalandığı otomobilin ise Mersin’in merkez Akdeniz ilçesi Turgut Reis Mahallesi’nden çalıntı olduğu tespit edildi. Yedi emin otoparkına teslim edilen motosiklet ve emniyet müdürlüğüne getirilen otomobil sahiplerine teslim edildi. A.Y. isimli şüpheli ise, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.



Motosiklet hırsızlığından aranırken, araba çalarken suçüstü yakalandı

ABD’nin kadın belediye başkanı Adana’da


Adana’da kadınlara, yerel yönetimlerde nasıl aktif rol alabilecekleri konusunda deneyimlerini aktardı.



ABD Adana Konsolosluğu ile Adana Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi’nin davet üzerine Adana’ya gelen Rogero, “Siyasette Kadının Yeri ve Önemi” konulu sunum gerçekleştirdi. Sunum öncesi konuşan ABD Adana Konsolosu John L. Espinoza, ABD’nin uzun yıllar kadınların siyasette daha aktif olmaları konusunda gerek ülke içinde gerekse Türkiye gibi ülkelerde destekleyici çalışma yaptığını söyledi.



Kadınların en az erkekler kadar hatta bazı konularda erkeklerden daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Espinoza, bu sayede kadınları kent yaşamına daha fazla katkı sağlayabileceğini belirtti.



Daha sonra kürsüye gelen Knoxville Belediye Başkanı Rogero, kadınların başarılı olması için erkeklerden de destek alması gerektiğini belirtti. Kendisinin de başkanlık için aday olduğu süreçte iki erkeğin çok büyük desteğini gördüğünü ifade eden Başkan Rogero, “10 yıl boyunca Knoxville’de yaşadım. Şehir planlama konusunda eğitim aldım. Rakibim 24 yıldır başkanlık yapıyordu. ‘Ben buna nasıl rakip olurum’ dedim. Arkadaşlarım ‘sen başarabilirsin’ diyerek bana destek verdi ve aday olmaya karar verdim. Yaşadığım bölgeden her insanın kapısını çaldım. Rakibim beni tehdit olarak görmüyordu. Hatta ben Demokrat Parti’den aday oldum ve partimin üyeleri başka partiden aday olmasına rağmen rakibimi destekliyordu” dedi.



Ancak oyların yüzde 58’ini alarak seçimi kazandığını kaydeden Rogero, “Sonuca kendim de şaşırdım. Ben aday olduğumda ‘her kesimin belediye başkanı olacağım’ dedim ve insanlar bunu takdir etti. Çünkü her şehirde bir takım bölünme vardır” ifadelerini kullandı.



Rogero, adaylık sürecinde yaşadığı hikayeleri anlatmayı sevdiğini belirterek, bu hikayelerin kadınlara ilham olması gerektiğini kaydetti.



Başkanlığa aday olan kadınların istekli olmaları ve kaybetmeyi düşünmemeleri gerektiğini belirten Başkan Rogero, ne olursa olsun şevklerini kırılmamaları konusunda da tavsiyede bulundu.



Madeline Rogero, şunları aktardı:

“Benim zaferimin birçok kadına örnek olmasını istiyorum. İlk adaylığınızda kazanamazsanız bile pes etmeyin. Aday olacaksanız eleştiriye açık olun. Birçok kadın eleştiriyi ve siyaseti sevmediği için aday olmuyor. Ancak her şeyi erkeklerin eline vermememiz gerekir. Biz mükemmel değiliz. Hata da yapacağız. Ancak olumsuz eleştirilere karşı derimiz kalın olacak. Olumlu eleştirilere ise derimiz şeffaf olacak ve bunlardan bir takım şeyler öğreneceğiz.”



Fotoğraflardan oluşturulan slayt eşliğinde katılımcılara şehrini tanıtan Madeline Rogero, enerji verimliliğinin ve sürdürülebilirliğinin kendisi için önemli olduğunu söyledi. Toplantı, Başkan Rogero’nun katılımcıların sorularını cevaplaması ile son buldu.



EREN BOZKURT

ADANA



ABD’nin kadın belediye başkanı Adana’da

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın üslubunu eleştirdi


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Denizli ziyaretinde Cuma namazının ardından Hacer Yağcıoğlu isimli bir kadının cenaze namazına katılarak cemaatle birlikte saf tuttu. Namaz sonrası Bayramyeri Meydanı’na doğru yürüyen MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye vatandaşlar ilgi gösterdi. Partililer sık sık “Devletin başına Devlet gelecek” şeklinde slogan attı. Esnafı ziyaret eden Bahçeli, daha sonra Denizli Sanayi Odası’na geçti. Burada basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bahçeli, hükümeti eleştirdi.



Özel Yetkili mahkemelerin kaldırılması ile ilgili hazırlanmakta olan teklifi değerlendiren Bahçeli, şunları söyledi: “Özel Yetkili mahkemeler yıllar önce kaldırılmıştı. Özel Yetkili mahkemenin kalktığı dönemde devam eden davalar şimdiye dek sürdürüldü. MHP olarak bu süreçte nereye kadar uzanacağı belli olmayan bir anlayış çerçevesinde ÖYM’nin kaldırılmasına yönelik uygulamaların özelliğini görmek istiyoruz. Bu aşamada buna ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. TBMM’de bizim dışımızdaki partiler bu konuda hemfikir zaten. Teklifin yasalaşması konusunda bir sıkıntı zaten olmayacaktır. Ancak, yıllardır devam eden bir mahkemenin son zamanlardaki gelişmelerden sonra birden öncülük alması bizi düşündürmektedir.”



“Başbakan-Tüsiad gerginliği”



Başbakan ve TÜSİAD arasında yaşanan gerginlik ile ilgili de konuşan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:



“Başbakanın son aylarda kullanmış olduğu üslup çok kırıcı ve incitici oluyor. TÜSİAD ve diğer kuruluşlara, bu kuruluşlar görüşlerini ortaya koyarken siyasi iktidarla paylaşmadığı hususlar olunca bunların ortaya koyulması gerekir. Henüz bir düşünce paylaşılmadan bir iki kavramdan hareketle, bu işe yıllarını vermiş ve şu an sanayi ve istihdam kabiliyeti yüksek olan değerli işadamlarına ve bulundukları kuruluşlara hain demek çok yanlıştır. Böylesine bir kurumun başkanına hain demek talihsizliktir. Bu hatasının farkına varmalıdır. Başbakan ya TÜSİAD’ı davet etmeli ya da orayı ziyaret etmelidir.”



Dinlenme iddiaları ile ilgili de konuşan Bahçeli, gülümseyerek, “Ülkede dinlenmeyen kalmamıştır. O yüzden açık havada geziyoruz” dedi.



Merkez bankası’nın faiz artırımı



Merkez Bankası’nın faiz artırımı ile ilgili de soruyu cevaplayan MHP Lideri Bahçeli,”Dolar ve Euro yükselmeye devam ediyor. Bunlar yaşanmakta olan ekonomik krizin göstergeleridir. Bizim de olduğumuz 57’nci hükümet döneminde biz de bunları yaşadık. Merkez Bankası’na müdahale edilmemesi gerekir. Hükümet MB’nın bağımsız bir kuruluş olduğunu bilmelidir. MB’nin ana görevleri arasında fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu kontrol altına almak vardır. Elindeki enstrüman faiz oranlarıdır.Zaman zaman bunu artırır ya da düşürür. Bu ilerleyen dönemlerde kendini gösterir. Türkiye’de ekonomik krize doğru bir gidiş var. Eğer siyasi krizlerle de takviye edilirse ülkede çok büyük sıkıntı olur. Ülkemizin istikrara ihtiyacı vardır. İstikrar demokratik açılımdan daha önemlidir” dedi.



Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın üslubunu eleştirdi

Antidepresan kullanımındaki artış normal mi ?


Ünlü Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli Türkiye’de son 5 yılda antidepresan ilaç kullanımının yüzde 56 oranında arttığı yönündeki açıklamaları değerlendirdi. Verimli, “Psikiyatrik rahatsızlıklar sayısal bakımdan nüfus arttıkça artmaktadır. Bunda oransal herhangi bir değişiklik görülmemektedir” dedi.



Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun Türkiye’de son 5 yılda antideprasan ilaç kullanımın oranın yüzde 56 oranında arttığı yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Verimli, sayısal orandaki artışın nüfus artışı karşısında normal olduğunu söyledi. Oransal bir değişikliğin olmadığına dikkat çeken Arif Verimli, “Tabi çok yanıltı var ama asıl gerçekler olarak şunları düşünmek lazım. Bir kere psikiyatrik rahatsızlıklar sayısal bakımdan nüfus arttıkça bunlar artmaktadır. Bunda oransal herhangi bir değişiklik görülmemektedir” dedi.



Bilinçsiz ilaç kullanımının oranları etkilediğini belirten Verimli, “Ancak bir başka faktörde şu; bilinçsizce ilaç kullanım diyebileceğimiz her iki taraftan; bir hastalardan iki psikiyatri dışı doktorlardan kullanılan antideprasan uygulamalarıdır. Dolayısıyla burada antideprasan sayısının artışı pek çok faktöre bağlıdır. Bu psikiyatrik hastalıkların artışı anlamına gelmez. Psikiyatrik hastalıklar oransal bakımından değişmediği halde sayısal bakımdan değişebilir. Bu da görünür hale gelmesini sağlayabilir” diye konuştu.



“HASTALIK VE HUZURSUZLUK AYRI”



Psikiyatrik hastalıkla huzursuzluğun birbirine karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Verimli, “Fakat özellikle ekonomik anlamda sıkışıklık yaşayan ülkelerde insanların stresleri son derece artar, gergin olurlar, ciddi problem yaşarlar. Dolayısıyla insanlar hastalıkla huzursuzluğu birbirine karıştırdığı için bilinçsiz yere ilaç kullanımına yönelebilirler. Bu da önemli bir katkı sağlıyor olabilir. Ve bunun da anlamı budur” dedi.



Hastalık endişesi yaşayan vatandaşlara da seslenen Verimli, “Şimdi vatandaşların yapabileceği en önemli şeylerden bir tanesi şudur; Özellikle mutsuzluk, huzursuzluk ve sıkıntı kaynağı olan dış sebepleri varsa, ekonomik sebepler gibi, ailevi sebepler gibi ciddi sebepler varsa bu sebeplere dayalı sıkıntı ve huzursuzluk diyebileceğimiz mutsuzluklarımızı hastalıktan ayırmalıyız. Bunu öğrenebileceğimiz en önemli kaynak varsa tıp doktorlarıdır. Tıp doktorlarının arasındaki en önemli grup ise psikiyatristlerdir” dedi.



Antidepresan kullanımındaki artış normal mi ?

Hisarcık’ta otomobil motosiklete çarptı: 1 yaralı


Edinilen bilgiye göre, Emet istikametinden gelmekte olan Erol D. (38) yönetimindeki 43 HS 418 plakalı otomobil, ilçe girişi Halil Kurnaz bulvarında aynı istikamette seyreden ehliyetsiz sürücü Ahmet A.(42) idaresindeki plakasız motosiklete çarptı. Meydana gelen kazada yaralanan motosiklet sürücüsü Ahmet A. olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı.Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.



MUSTAFA AKÇAY

KÜTAHYA



Hisarcık’ta otomobil motosiklete çarptı: 1 yaralı

Yeterli çoğunluk sağlanamadı


Sanica Boru Elazığspor’da Selçuk Öztürk başkanlığındaki yönetim kurulunun aldığı karar gereği, bugün yapılması planlanan Olağanüstü Genel Kurul, çoğunluk sağlanamadığı için ertelendi. Genel kurulun önümüzdeki hafta aynı gün ve aynı saatte Elazığ Belediyesi Kültür Merkezi’nde yapılacağı belirtildi. Önümüzdeki hafta yapılacak olan genel kurulda salt çoğunluğun aranmayacağı bildirildi.



Sanica Boru Elazığspor Kulübü Basın Sözcüsü Korkut Şerifoğulları, Elazığ’da ilk kongrelerde çoğunluk sağlanamamasının adet haline geldiğini belirterek, “Çoğunluk sağlanamadığı için kongre iptal oldu. İkinci kongreyi 7 Şubat’ta yapmayı planlıyoruz. İnşallah ikinci kongrede gerekli çoğunluğu sağlar ve kongremizi gerçekleştirebiliriz. Transferde çalışmalarımız devam ediyor. Forvet hattına takviye yapmayı düşünüyoruz. 2-3 tane alternatif futbolcu var. İnşallah bugün veya yarın, üzerinde durduğumuz futbolcuları takıma kazandırarak, forvet bölgesindeki transfer eksiğimizi tamamlamış oluruz. Ön liberoya da Türk futbolcu arayışımız devam ediyor. 3 Ocak’ta transfer sona eriyor. Bugün veya yarın ciddi anlamda bir gelişme kaydedilmesi lazım. İlk yarıda çok önemli puanlar kaybettik. Kendi evimizde kaybettiğimiz puanları deplasmanda kazanmayı düşünüyoruz. Kardemir Karabükspor maçı bizim için de onlar için de çok önemli. Temennimiz Kardemir Karabükspor maçını kazanarak, çıkışımızı sürdürmek” ifadelerini kullandı.



Yeterli çoğunluk sağlanamadı

Burhaniye’de çiftçiler yağmur duasından vazgeçmiyor


Dutluca, Yunuslar ve Yabancılar köylerinden sonra Cumhuriyet Mahallesinde yapılan yağmur duasında yüzlerce çiftçi ellerini Allah’a açtı. Cumhuriyet Mahallesi Merkez Cami’nde toplanan vatandaşlar, okunan mevlidi ve yapılan vaazları dinledi. Cuma namazının ardın da cami avlusunda toplanan vatandaşlar Müftü Oğuz Metin’in yaptığı duaya amin dedi. Duanın ardından vatandaşlara lokma, peynir ve bal ikramı yapıldı.



Yörede kuraklık yaşandığını anlatan Müftü Oğuz Metin, “Bütün memlekette olduğu gibi ilçemizde de kuraklık vardı. Bir aydan bu yana Dutluca, Yabancılar ve Yunuslar köylerinde yağmur duaları yapıldı. Bu gün de Cumhuriyet mahallesinde toplandık. Geçtiğimiz günlerde yağmur düştü. Ancak, bu yağmur duaları geleneksel hale geldi. Allah dualarımızı kabul etsin. Rabbim yağmursuz bırakmasın” dedi.Katılımcılara teşekkür eden Mahalle Muhtarı Yusuf Karakocalı da, “Mahalle olarak geleneksel yağmur duamızı yaptık. Çok katılım oldu. Allah, katılanlardan razı olsun” dedi. Yapılan duanın ardından lokma, peynir ve bal ikramı yapıldı.



FATMA TALAY

BALIKESİR



Burhaniye’de çiftçiler yağmur duasından vazgeçmiyor

Balıkdamı sulak alanında kuş türleri sayımı başladı


Eskişehir Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürü Ergün Selvi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ünal Özelmas ile Dr. Muharrem Karakaya, Uzman Biyolog Fevzi Kıraç ve Sivrihisar İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erhan Albayrak tarafından incelemeler başlatılarak alanda bulunan kuş türlerinin sayımına başlanıldı. İnceleme sonrasında, sulak alanların kentte flora ve faunası için öneminin, sulak alan içerisinde bulunan köylerdeki ilköğretim okullarında eğitim döneminin başlamasını takiben bilgilendirme çalışmaları yapılması kararlaştırıldı.



Eskişehir’in en önemli sulak alanı olan 33 hektar alanda büyüklüğündeki Balıkdamı Sulak Alanı’nda, 9 tür balık çeşidi, 39 yerli 97 adet göçmen kuş potansiyeli bulunuyor. Ayrıca, alanı ziyaret etmek isteyen kişiler için, bir adet kuş gözlem evi de yer alıyor.Sulak alanların yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun uğrak yeri olduğundan söz eden Eskişehir Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürü Ergün Selvi, bu alanların, kuşların okyanusları aşmadan evvel yumurtlama, yavru çıkartma ve mevsimlik yaşama yerleri olduğunu ifade etti. Sulak alanların ekolojik açıdan önemine değinen Selvi, ‘‘Derinlikleri 6 metreye kadar olan sığ göl lagün, delta korunaklı kıyılar ve su dolaşımına sınırlı olan bölgelere sulak alan denilmektedir. Sulak alanlar kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek ekonomik değere, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler’’ dedi.



Selvi ayrıca, şu sözleri de kaydetti:

‘‘Sulak alanlarımızın korunması hepimiz için güzel bir hayat kalitesi sağlayacaktır. Toplumun her kesimi ile gelecek nesillere yaşanabilir bir dünyanın bırakılması düşüncesinden hareketle sulak alanlarımıza elbirliği ile gereken önemin verilmesi ve korunması tüm kurum, kuruluş ve mahalli idareler ile sivil toplum örgütleri üzerilerine düşen görevlerdir. Bu konuda gerekli hassasiyet ve titizliği gösterileceğine inanıyoruz.”



GÜLÇİN ÖZDEN

ESKİŞEHİR



Balıkdamı sulak alanında kuş türleri sayımı başladı

Kocaeli’de yeni otobüsler seferlere başlıyor


Yeni otobüslerin hizmet vereceği hatlar da belli oldu. Büyükşehir’in 12 metrelik ve 18 metrelik körüklü otobüsleri, 1 Şubat Cumartesi gününden itibaren seferlere başlıyor.



Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından alınan 20 adet OTOKAR 12 metre ile 8 adet MAN 18 metre körüklü otobüsler, 1 Şubat Cumartesi gününden itibaren sefere çıkıyor. Şehir ulaşımını rahatlatması beklenen 12 metrelik ve 18 metrelik körüklü otobüslerin sefere çıkacağı hatlar da belirlendi.



Buna göre otobüsler Plajyolu-Yuvam (80), Karamürsel-Umuttepe (755), Kandıra-İzmit (800), Şirintepe-Kandıra Cezaevi (90), Yenikent-Yuvam (135), Gebze-Farabi Devlet Hastanesi (550), Gebze Beylikbağı-Farabi Devlet Hastanesi (415), Darıca-Gebze (400), Darıca-Gebze Eşref Bitlis (525) ve Şekerepınar TOKİ-Farabi Devlet Hastanesi (410) hatlarında hizmet verecek.



UĞUR KONUK

KOCAELİ



Kocaeli’de yeni otobüsler seferlere başlıyor

Özcan Yeniçeri: 'Türkiye kuşatılmış durumda'


TBMM’de düzenlediği basın toplantısında hükümeti eleştirenlerin, iyi niyetle uyaranları ya da yolsuzluklara muhalefet edenlerin ’darbeci, komplocu’ ilan ederek, dış güçlerin işbirlikçisi olarak yaftalandığını, ‘paralel devletçi’ diye hedef gösterilerek iktidarın kendisini kurtarmaya çalıştığını iddia eden Özcan Yeniçeri, “Başbakan ile yardımcısı arasındaki üslup ve yaklaşımlar bile, AK Parti iktidarının siyasette ulaştıkları aşamayı gösterir niteliktedir” diye konuştu.



“İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yargı görevini etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla Meclis’e gönderdiği fezleke, usullere uyulmadığı ve bakanla ilgili kısmı dosyadan ayrılmadığı gerekçesiyle iade edildi” diyen Yeniçeri, 4 bakan ile ilgili hazırlanan fezlekelerin de Adalet Bakanı’nın elinde bulunduğunu ifade etti. Yeniçeri, “Türkiye’de hukuk devleti, kuvvetlerin ayrılığı ve demokratik kurallar işlemiyor. Türkiye’de iktidar Tayyip Erdoğan’ın uhdesinde kişiselleşmiştir” şeklinde konuştu.



Türkiye’nin güvenliğinin büyük bir tehdit altına girdiğini savunan Yeniçeri, “PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan PYD, Türkiye-Suriye sınırında kantonlar yaratarak özerklik ilan etmektedir. El Kaide ise bölgeden Türkmenleri sürerek Irak Şam Devleti oluşturmuş bulunmaktadır. Erdoğan iktidarı Türkiye’nin güneyinde Esad rejimini zayıflatan ve bölgeden uzaklaştıran ölümcül bir hata işlemiştir. Sonuçta bölge PYD ve El Nusra’nın denetimi altına geçmiş bulunmaktadır. Türkiye, Kuzey Irak ve Kandil’den değil bu defa Kuzey Suriye’den de ciddi bir terör tehdidi tarafından kuşatılmış durumdadır” ifadelerini kullandı.



PKK’nın amacının fazla kan akıtmadan devleti fiili durum oluşturarak halkla karşı karşıya bırakmak istediğini belirten Yeniçeri, “Bölgedeki terör faaliyetini ve teröristleri sadece seyretme durumunda kalan asker ve polis mücadele azmini kaybetmiş, morali bitmiş, bıkmış durumda. Mevcut durumda bölgede KCK/PKK seçim masrafı adı altında esnaflardan para topluyorlar. Örgütün yeni talimatlarına göre doğuda ses getirmeyen serhildan eylemleri, daha çok ses getiren batı bölgelerine kaydırılacakmış. Özellikle yerel seçim sürecinde yoğun gösteri eylemleri bekleniyor” diye konuştu.



ÖCALAN’IN SOYKIRIM İDDİASI



PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD’nin Afrin kantonunda ilan ettiği özerk yönetim töreninin Öcalan’ın posteri altında yapıldığını söyleyen Yeniçeri, “Terörist başı Öcalan son marifetiyle Türk milletine karşı duyduğu nefreti bir kez daha ortaya koymuş, Türk milletinin Ermeni soykırımı yaptığını iddia etmiştir. Terörist başı Ermeni halkına yönelik bir mektup yazmıştır. Öcalan, kendisini ve kanlı terör örgütünü bu mektupta sadece Kürt halkının değil, bölge coğrafyasının bütün halklarının ve inançlarının özgürlüğü için mücadele eden bir kişi ve örgüt olarak tanımlamıştır. Öcalan bu defa Ermeni teröristlerin liderliğine soyunarak aynen şunları söylüyor, ‘Ermeni halkına yönelik geçen yüzyılın başında uygulamaya konulan soykırım planı bu politikaların en iğrenç ve zalim olanlarındandır. Günümüzde Ermeni halkının yaşadığı tarihsel gerçekle bütün dünyanın yüzleşmesi ve Ermeni halkının acısını paylaşarak yasını tutmalarının önünü açması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu olgunlukla meseleye yaklaşması ve bu acılı tarihle yüzleşmesi kaçınılmazdır’ demektedir” dedi.



Özcan Yeniçeri: 'Türkiye kuşatılmış durumda'

Snowden'in nobel'e aday gösterilmesi ABD'lileri kızdırdı


Sosyalist Sol Partili eski Eğitim ve Çevre Bakanı Baard Vegar Solhjell ve Snorre Valen, Snowden’in yaptığı ifşaatların, “daha istikrarlı ve barışçıl dünya düzenine” katkıda bulunduğunu söyledi.ABD’nin “vatan hainliği” ile suçladığı Snowden’in, Nobel komitesinin barış ödülü için değerlednireceği isimler arasında yer alması, Amerikan toplumunda tepkiyle karşılandı.Virginia, Warrington’dan Chris Tinsdale, “Bunun biraz abartılı olduğunu düşünüyorum. Bu ödülü, ondan daha çok hak eden bir çok insan var” değerlendirmesinde bulundu.



Başkent Washington’da yaşayan Noel Sidone, “Onun bu ödülü hak ettiğini düşünmüyorum. Başkan Obama’nın bilgi olmadan hükümete ait sırları ifşa etti. Bu hareketinden dolayı ne Nobel Barış Ödülünü, ne de herhangi bir ödülü hak etmiyor” ifadelerini kullandı.

Valdemar Rodriguez ise, konuyu daha geniş bir açıdan değerlendirerek, “Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteriliyorsanız, tüm insanlık için iyi bir şeyler yapmış olmanız lazım. Şahsen bunun Amerikan halkı için iyi olduğunu düşünüyorum. Amerikan halkının bunun ne kadar önemli olduğunu, onun yaptığı katkının önemini kavradığını sanmıyorum. Ama Snowden bu ödülü hak ediyor mu? Hayır. Fakat yaptıklarını destekliyorum” dedi.



Washington’daki American University’de uluslararası siyaset öğrenimi gören Norveçli Line-Mari Saether, bu konuda Amerikalılar arasında bu konuda farklı görüşler bulunduğunu belirterek, “Snowden’in eylemlerini gündeme getirmek önemli fakat Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum” dedi.



Seather, “Bu yanlış olur, çünkü yaptıkları ile uluslar arasında barışa katkıda bulunmadı. Ayrıca Nobel’e aday gösterilmesi, ülkeler arasındaki ihtilafları da artırabilir. Bugün birçok sınıf arkadaşımla konuştum, yorumlardan biri ilginçti: ‘Bu adaylık Obama’nın suratına atılmış bir tokattır’” değerlendirmesinde bulundu.



Hükümet Saymanlık Projesi Müdürü olan Beatrice Edwards bu adaylığın, Amerikan toplumunun kafasını karıştıracağını söyleyerek, “Çünkü Amerikan hükümetinin, Snowden’in bir vatan haini olduğu şeklinde çok yoğun bir propaganda kampanyası var” dedi.

Edwards, “Hukuk müşavirlerimizden biri Snowden’le temasa geçti. Nobel’e aday gösterilmesinden çok memnun olduğunu biliyorum” şeklinde konuştu.



Snowden’in Nobel Barış Ödülü alması halinde ABD’de bazı değişiklikler olacağına inandığını kaydeden Edwards, “Çok ilginç bir durum ortaya çıkacak, çünkü sadece birkaç yıl önce bu ödel Barack Obama’ya verilmişti. Nobel Barış Ödülü alan bir başkanın casuslukla suçladığı biri Nobel’i almış olacak. Casusluk suçlaması nedeniyle kendisine başka bir ülkede sığınma hakkı verildi. Sonrasında Nobel Barış Ödülü alırsa bu gerçekten ABD’deki dengeleri bozacak” dedi.



Snowden’in Nobel’e aday gösterilmesinin, ABD hükümetinin gözünü açmasını umduğunu söyleyen Edwards, “Uluslararası toplum Edward Snowden‘i, dünyadaki barış ve adaletin gücü olarak görüyor. ABD hükümetinin, suçlamalar konusundaki tavrını değiştirmesini ve dünyanın geri kalanıyla daha uyumlu olmasını ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.




Snowden'in nobel'e aday gösterilmesi ABD'lileri kızdırdı

Gaziantep'te trafik kazası: 1 ölü


Edinilen bilgiye göre olay, Bekirbey Mahallesi Tüfekçi Yusuf Bulvarı üzerinde meydana geldi. Buradaki evinden çıkarak, yolun karşı tarafında bulunan markete giden Meryem Yavuz (40), evin ihtiyaçlarını aldıktan sonra tekrar yolun karşısına geçmek istedi.



Bu sırada Şehreküstü Kavşağı istikametinden Mezarlık Kavşağı istikametine gitmekte olan 27 H 0304 plakalı özel halk otobüsü, Meryem Yavuz’a çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yerde sürüklenen talihsiz kadın olay yerinde feci şekilde hayatını kaybetti. Kazanın ardından paniğe kapılan ve ismi öğrenilemeyen otobüs sürücüsü, olay yerinden kaçarak polise teslim oldu.



Olay sonrası gelen sağlık ekipleri kadının öldüğünü tespit edince, kaza yerinde inceleme yapıldı. Eşinin ölüm haberiyle sarsılan Hasan Yavuz ise olayı duyarak gelen çocukları ve yakınları ile birlikte gözyaşlarına boğuldu. Bu sırada cenazenin kaldırılmasını isteyen yakınlarını, polis güçlükle sakinleştirmeye çalıştı. Olay yerinde sinir krizleri geçiren bazı kadınlara sağlık ekipleri tarafından ilk müdahale yapıldı.



Yapılan incelemelerin ardından Meryem Yavuz’un cenazesi otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.Öte yandan, gözaltına alınan otobüs sürücüsünün ise alınacak ifadesinin ardından adli makamlara sevk edileceği öğrenildi.



HABİP DEMİRCİ-FATİH SEBZECİ

GAZİANTEP



Gaziantep'te trafik kazası: 1 ölü

Bu ligde top dışarı çıkmıyor


Türkiye Futbol Federasyonu tarafından hazırlanan ve Tam Saha Dergisi’nde yayınlanan rapora göre, 90 dakikalık bir futbol karşılaşmasında, topun ortalama sahada en çok kaldığı lig İtalya Serie A. Arkasından 62 dakika ile Premier Lig, 61’er dakika ile Bundesliga ve La Liga, 55 dakikayla ise UEFA Şampiyonlar Ligi geliyor. Spor Toto Süper Lig’in ilk yarısında oynanan 153 maç değerlendirildiğinde, 52 dakika ile 6. sırada yer alıyor.



Spor Toto Süper Lig’e kulüpler bazında bakıldığında, topla en çok oynayan takımın ortalama 27,25 dakika ile Eskişehirspor olduğu görülüyor. Eskişehirspor’u 27,00 dakika ile lider Fenerbahçe takip ediyor. Sıralamada Beşiktaş 24,46 dakika ile 4. sırada yer alırken, Galatasaray 23,52 dakika ile 6 sırada bulunuyor. Spor Toto Süper Lig’in topla en az oynayan takımı ise 20,18 dakika ile Kayseri Erciyesspor. Kayseri ekibinin arkasından, 21,15 ve 21,17 ile Kasımpaşa ve Bursaspor ligin topla en az oynayan takımları konumunda.



Türkiye Futbol Federasyonu tarafından hazırlanan ve Tam Saha Dergisi’nde çıkan raporun detayları ise şu şekilde:



Topun Oyunda Kalma Süresi



Lig Ortalama Dakika



Serie A (65 dakika)



Premier Lig (62 dakika)



Bundesliga (61 dakika)



La Liga (61 dakika)



Şampiyonlar Ligi (55 dakika)



Süper Lig (52 dakika)



Spor Toto Süper Lig Takımlarının Topla Oynama Ortalaması



Sıra Takım Süre



1 Eskişehirspor 00:27:25



2 Fenerbahçe 00:27:00



3 Sivasspor 00:25:20



4 Beşiktaş 00:24:46



5 Kayserispor 00:23:57



6 Galatasaray 00:23:52



7 Gençlerbirliği 00:22:29



8 Medical Park Antalyaspor 00:22:03



9 Kardemir Karabükspor 00:21:40



10 Gaziantepspor 00:21:38



11 Sanica Boru Elazığspor 00:21:27



11 Torku Konyaspor 00:21:27



13 Trabzonspor 00:21:23



14 Akhisar Belediyespor 00:21:21



15 Çaykur Rizespor 00:21:19



16 Bursaspor 00:21:17



17 Kasımpaşa 00:21:15



18 Kayseri Erciyesspor 00:20:18



Bu ligde top dışarı çıkmıyor

222 konut için 12 bin 185 kişi çekilişe katıldı


Anadolu Öğretmen Lisesi Kapalı Spor Salonu’nda, noter gözetiminde Edremit 2. bölgedeki 222 konut için 12 bin 185 kişi arasında kura çekimi yapıldı. 222 asil, 150 kiracının da yedek olarak belirlendiği kura çekiminin ardından kendilerine konut çıkmadığı için üzgün olan vatandaşlar, “Keşke salonda bulunan mağdurlardan birine bile çıksaydı. Ama burada bulunanlardan kimseye çıkmadı. Dileğimiz konutların gerçekten ihtiyacı olanlara çıkmasıdır” dediler.

Van merkezde yapılan ve arta kalan afet konutlarından 500 adedi daha önce kiracı konumundaki vatandaşlara teslim edilmişti.



222 konut için 12 bin 185 kişi çekilişe katıldı

Öğrencilerin öyküleri okul oluyor


“Kitabımı Yazdım Okulumu Yaptırıyorum” kampanyası ile satışa sunulan ve öğrencilerin yazdığı öykülerden oluşan kitaptan elde edilen gelir ile okul yaptırılacak. Ağrı Valiliği tarafından 2013 yılı içerisinde Anneler Günü için “Benim Annem Toprak Gibi Kadın” ve Babalar Günü için de “Benim Babam Ağrı Dağı Gibi Adam” adı altında düzenlediği öykü yarışmalarında dereceye giren öyküler kitaplaştırıldı. Doğu Akdeniz Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMİTT) satışa çıkarılan kitap, hem içeriği hem de amacı nedeniyle büyük beğeni gördü.



Konu hakkında bilgi veren Ağrı Valisi“Kitabımı Yazdım Okulumu Yaptırıyorum” kampanyası, “Anadolu insanı hem duygusal hem de üretkendir. Güzel şeylerin ortaya çıkması için bizim yapmamız gereken tek şey imkan vermek, üretmeleri için önlerini açmak. Başlangıçta anneler ve babalar gününü daha iyi anmak, anlamlandırmak ve bu vesile ile çocuklarımızın duygularını, hayal güçlerini görmek için düzenlediğimiz yarışmalarda çıkan sonuç bize bu fikri geliştirmeyi zorunlu kıldı” dedi.



“KENDİ EMEKLERİ İLE OKUL YAPTIRTACAKLAR”

Vali Tekinarslan, anneler ve babalar gününde düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öykülerin dinleyenlerini duygulandırdığını belirterek, “Çoğu kişi gözyaşlarına hakim olamadı. Bu duygu yüklü ve başarılı öyküleri derlemek istedik. Sonra da bu fikri geliştirerek satıştan gelen gelirle okul yaptırmayı planladık. Fuarla birlikte satışına başlanan kitapları Ağrılı olsun olmasın ulaşabildiğimiz hayırseverlerimize, iş adamlarımıza öneriyoruz. Onlar da tanıdıklarına öneriyor. Hedeflenen sonuca ulaşması için çalışıyoruz. Bu bir ilk olacak ve çocuklarımızın emeği ile yine çocuklarımıza eğitim hizmeti verecek bir eser ortaya çıkacak. Bu projeye destek veren ve destek verecek olan herkese şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.



AHMET GENÇ

AĞRI



Öğrencilerin öyküleri okul oluyor

İstanbul'un ilk 'termal' havuzunun temeli atıldı


Esenyurt Belediyesi tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile İl Özel İdaresi’nin izniyle yapılan jeofizik çalışmalar sonucu bin 220 metrede 49,5 derecede hipertermal su bulundu. Saadetdere Mahallesi’nde bulunan hipertermal suyun kullanımı için Saadetdere Termal Havuz’un temelleri atıldı. Termal turizmde İstanbul’u sağlık turizminin gözdesi yapacak havuzun temelini Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu attı.



“TERMAL HAVUZ 3 AY İÇERİSİNDE BİTİRİLECEK”

Esenyurt Belediye Başkanı Kadıoğlu, 1999 Marmara depreminden sonra jeoloji mühendislerinin bölgede araştırma yaptıklarını belirterek, “Burada suyun olduğunu keşfettiler. Onların yapmış olduğu çalışmalar bizi bugüne taşıdı. Su şuanda 47-48 derece. İnşallah 3 ay içerisinde bitireceğiz” dedi.Bölgeye otel ruhsatı da verdiklerini dile getiren Başkan Kadıoğlu, termal sudan faydalanmak isteyen herkesi Esenyurt’a davet etti.



Termal suyun keyfini çıkaran Saffet Gümüş, “Dizlerim ağrıyordu. Su sıcak. Burası Esenyurt, Afyon değil. İnşallah İstanbul bundan sonra Esenyurt’ta olacak” diye konuştu.Fazlı Sezgin isimli vatandaş ise, “Bacaklarım ve dizlerim ağrıyordu. Burası yapıldı mı gelip burada dizlerim için yıkanacağım” diye konuştu.Halis Düz de, her yıl termal su için Yalova’ya gittiğini dile getirerek, “Burada Esenyurt’ta bir mucize gördük. Sıcak su yerin altında. Romatizmam var. Esenyurt için büyük bir nimet” şeklinde konuştu.



HATİCE ÇEKER

İSTANBUL



İstanbul'un ilk 'termal' havuzunun temeli atıldı

Barış Manço aramızdan ayrılalı tam 15 yıl oldu


1999 yılının 31 Ocak gecesi hayatını kaybeden Manço, bir dizi programla anılacak. Sanatçının İstanbul Kadıköy’de bulunan ve adını taşıyan evi, gün boyu ziyarete açık olacak.



BALMUMU HEYKELİ İLK KEZ SEVENLERİYLE BULUŞACAK



Kadıköy Belediyesi, 1 Şubat Cumartesi gecesi ise Kozyatağı Kültür Merkezi’nde bir anma gecesi düzenlenecek. Saat 20.00’de başlayacak bu ücretsiz etkinliğe Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve Barış Manço’nun ailesi de katılacak. Eşi Lale Manço ile çocukları Doğukan ve Batıkan Manço’nun seyirciyle söyleşisiyle başlayacak olan etkinlikte Başkan Öztürk de bir konuşma yapacak. Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Korosu’nun sahne alarak Manço’nun en çok sevilen şarkılarından ‘Arkadaşım Eşşek’ şarkısını seslendireceği gece 24 Ayar Müzik Grubu’nun Manço’nun şarkılarından oluşan konseriyle devam edecek.



Gecenin sürprizi ise heykeltıraş Murat Daşkın’ın silikon kullanarak yaptığı Barış Manço heykeli olacak. Gerçek boyutlarda yapılan bu heykel ilk kez bu etkinlikte seyirci karşısına çıkacak. Etkinlik boyunca sahnede olacak Barış Manço heykeli daha sonra Barış Manço Evi’ne götürülecek.



BARIŞ MANÇO VAPURUYLA YOLCULUK



Barış Manço’yu anma etkinlikleri 2 Şubat Pazar günü ise kabir ziyaretiyle devam edecek. Barış Manço adlı şehir hatları vapuru saat 10.30’da Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi’nden hareket ederek, saat 11.00’de Kabataş İskelesi’ne uğrayacak ve 11.30’da Kanlıca İskelesi’ne yanaşacak. Manço’yu Kanlıca’daki mezarı başında anacak olan ailesi ve sevenleri 13.00’de aynı vapurla dönecek. Dileyen herkes bu yolculuğa katılabilecek.



BAKAN’DAN MESAJ



Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Barış Manço’nun vefatının yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Bakan Çelik mesajında, “Sanatçı kişiliğiyle bir döneme damgasını vuran Türk müziğinin mihenk taşlarından Barış Manço’yu vefat yıl dönümünde saygı ve şükranla yad ediyorum. Zamanı yakalamayı ve mesleğine yansıtmayı çok iyi bilen Manço, aynı zamanda imzasını attığı işlerde başarıyı göğüslemekle yetinmeyen, daha güzele ulaşmak için var gücüyle çalışan örnek bir kişilikti. Sanatın evrenselliğine inanan Barış Manço’ya uluslararası arenada Türkiye’nin sesini duyuran başarılı bir kültür elçisi olarak da çok şey borçluyuz. Yapıtları ve kendine özgü tarzıyla Türk müziğinde her zaman ayrıcalıklı bir yere sahip olacak olan büyük sanatçıyı bir kez daha rahmet ve hasretle anıyorum” dedi.



Barış Manço aramızdan ayrılalı tam 15 yıl oldu

Serbest piyasada altın fiyatları


İstanbul Kapalıçarşı‘da saat 14:30 itibarıyla 90,70 liradan alınan 24 Ayar Külçe Altın(Gr.) 91,30 liradan, 596,00 liradan alınan Cumhuriyet Ata Lira 612,00 liradan, 82,54 liradan alınan 22 Ayar Bilezik(Gr.) 89,39 liradan, 573,00 liradan alınan Lira(Tam) Ziynet 598,00 liradan, 286,00 liradan alınan Yarım Ziynet 305,00 liradan, 143,00 liradan alınan Çeyrek Ziynet ise 152,00 liradan satılıyor.



Serbest piyasada altın fiyatları

50 yaşını geçen herkese kolonoskopi şart


Liv Hospital ve dünyaca ünlü kanser merkezi Memorial Sloan Kettering çağımızın hastalığı kanserle ilgili ortaklaşa düzenlediği sempozyumda, kanser sürecini yaşayan birçok hastanın da katılımıyla kolorektal kanserler masaya yatırıldı. Türkiye ve 30 farklı ülkeden gelen hekimlerin katıldığı ‘Kolorektal Kanserli Hastalara Kişiselleştirilmiş Yaklaşımlar’ sempozyumunda kolorektal kanserle ilgili tedavi yöntemleri ve son gelişmeler anlatıldı. Sempozyum kapsamında, Liv Hospital Tıbbi Direktörü ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Oktar Asoğlu, yarın canlı cerrahi ile kolorektal kanserli bir hastaya robotik cerrahi uygulamasında bulunacak. Canlı robotik cerrahi girişimi sempozyum salonuna özel bir görüntüleme sistemiyle anında yansıtılarak izlenebilecek.



MERAK EDİLEN SORULAR YANITLANDI

“Kanser Depremine Karşı, Kolonlarınızı Sağlama Alın” konu başlığıyla Liv Hospital Konferans Salonu’nda halka açık düzenlenen bölüm Liv Hospital Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Oktar Asoğlu’nun yönetiminde gerçekleşti. Sempozyumda, Liv Hospital Medikal Onkoloğu Prof.Dr. Yeşim Eralp, Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden Prof.Dr. Julio Garcia-Aquilar, Prof. Dr. Andrea Cercek kolorektal kanserlerle ilgili son gelişme ve tedavi yöntemlerini anlattı.

Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Oktar Asoğlu da, toplumsal farkındalığımızın giderek arttığını belirterek şöyle konuştu: “Burada sivil toplum örgütleri çok ciddi anlamda bu işin üzerine gidiyorlar. Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği gibi veya bu hastalıkla uğraşan insanlar özellikli olarak bunun taranması, daha hastalık başlamadan yakalanmasına dikkat çekiliyor. Bunun tek bir yolu var o da kolonoskopi, altın standart. Kolonoskopi artık çok daha kolay, tamamıyla hastalar uyutularak yapılabiliniyor ve daha polip seviyesindeyken yapılıp çıkarılabiliniyor. Kansere dönüşmeden bu işi yapmak mümkün bu nedenle toplumda farkındalık artıyor ve daha iyi gidiyor. Biz Liv Hastanesi olarak tarama programı yapmıştık. Biliyorum kampanyası altında 4 bin kişiye ulaştık ve bu tarama sonuçlarını basınla paylaştık. Kalın bağırsak kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Bundan bir kolonoskopi ile kurtulmak mümkün. 50 yaşını geçen herkes mutlaka yapmalı.”

Julio Garcia Aquiler de kolorektal kanserlerin erken teşhisi için kolonoskopinin çok önemli olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Mutlaka 40-50’li yaşlardan itibaren yaptırılmalı. Ailesel faktörler varsa daha erken önlem alınmalı. Kanseri tetikleyenlerin başında fazla kilo, beslenme özellikle de fazla miktarda kırmızı et tüketimi, alkol, sigara ve hareketsiz yaşam geliyor. Bunlardan kaçınmak gerekiyor. Akdeniz tipi beslenme kanserden korunmanın püf noktalarından biridir.”



“YÜRÜYÜŞE ÖNEM VERSİNLER”

21 yaşında rektum kanseri teşhisi konulan Nilüfer Endem (24), önce kemoterapi ve radyoterapi gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Ameliyat oldum. 6 ay boyunca kolostomi torbası taktım. Daha sonra tedavim tamamlandı, kolostobi torbam içeri alındı. Bir buçuk senedir tetkiklerim devam ediyor ama her şey çok güzel çok şükür. Bu süreçte en önemli şeyin psikolojik süreç olduğuna inananlardanım. Genetik bir durum yok. Sağlıklı beslenen, çok küçük yaşlardan itibaren ailemle spor yapan bir insanım. Ama artık kanserin kimin başına geleceği çok belli değil. Bağırsakta stresin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Herkese önerim, yediklerinize, içtiklerinize dikkat edin, çok abartmadan yapın. Yürüyüşe çok önem verin. Rektum kanseri sonrası yürüyüş çok yapmalılar.”



KARI-KOCA AYNI KADERİ YAŞADI

Aynı kaderi paylaşan karı koca Hale ve Cengiz Algan çifti de hastalığa yakalanış öykülerini anlattı. Hale Algan, 2009 yılında gaytada kan çıkmasıyla ürkerek tahlile gittiğini belirterek şöyle konuştu: “Yapılan tahlil sonrası sigmoit kolon kanseri teşhisi konuldu. Ameliyatım kolaydı ama kemoterapi çok zorlu bir süreçti. Tedavim biteli 5. yılımın içindeyim. Genel kontrollerim yapılıyor. Şu an şükür sağlığım yerinde. Eşim benden iki yıl sonra kolonoskopi yaptırayım ben de bir baktırayım dedi. Onda da rektüm tümörü çıktı.” Cengiz Algan da, zor, sıkıntılı bir süreç olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Hep kuşkuyla yaşıyorsunuz. ‘İyi olsam da acaba tekrarlar mı?’ diye düşünüyorsunuz. Hayatınızın yüzde 50’si moral yüzde 50’si kuşku oluyor. Ben hiçbir şikayetim olmadan eşimin durumundan sonra kolonoskopi yaptırdım. Kolonoskopinin tedavi amaçlı, koruyucu amaçlı olduğunu bilmiyordum. İnsanlara bunu duyurmak lazım. Bu hastalığı önleyici bir sistem”



CANLI VAKADA ANLATIM

“Kolorektal Kanserli Hastalara Kişiselleştirilmiş Yaklaşımlar” konu başlığıyla hekimlere yönelik gerçekleştirilecek bölüm yarın İTÜ Süleyman Demirel Kongre Merkezi’nde yapılacak. Dünyaca ünlü hekimlerin konuşmacı olarak katılacağı kolon ve rektal kanserlerle ilgili tedavi yöntemleri ve gelişmeler canlı ameliyat sırasında vaka üzerinde de anlatılacak.



NİHAL IŞIK



50 yaşını geçen herkese kolonoskopi şart

AK Parti’li vekil Muhammed Çetin, istifa etti


AK Parti’nin ihraç istemiyle Disiplin Kurulu’na sevk ettiği İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin, “Bugünden itibaren AK Parti’den istifa ediyor, siyasi hayatıma bağımsız olarak devam edeceğim” dedi.



AK Parti’li vekil Muhammed Çetin, istifa etti

Tayland'da göstericiler seçim kararını protesto etti


Thaksinizme Karşı Halk Demokratik Gücü (PEFOT) adı altında toplanan yaklaşık 3 bin kişilik gösterici, halkın hükümeti protesto etmek için sandık başına gitmemesi çağrısında bulunarak, “Seçimden Önce Reform”, “Oy Yok” pankartları taşıdı.Protestoculardan Prechap Dattana, “Mesele seçim değil, biz seçim istemiyoruz. Eski sistemin değişmesini istiyoruz. Bu sistem artık işlemiyor” diye konuştu.

Kalabalığa hitap eden bir konuşmacı ise, “Reformlara ihtiyacımız var. (Başbakan) Yingluck’ın gitmesi, halk konseyine yol açması lazım. Halkı gerçekten idare edebilecek yeni bir hükümet gerekiyor” dedi.



Bu arada cadde üzerindeki bazı dükkan sahipleri göstericileri selamlayarak, kalabalağa yemek, içecek ve para dağıttı.Ülkede yaşanan gerilime rağmen hükümetin seçimlerde ısrar etmesi başkent Bangkok’ta tansiyonun yeniden gerilmesine neden olmuştu. Göstericiler, birçok ana güzergahı kapatmış, bakanlıklar kapılarını kapamak zorunda kalmıştı.



Hükümet karşıtı göstericilerin lideri Suthep Thaugsuban, seçimleri protesto etmek için Pazar günü Bangkok’taki tüm yolları bloke edeceklerini söyledi. Oy kullanmak için sandık başına gidecek olan seçmenlere engel olmayacaklarını belirten Thaugsuban, bununla birlikte göstericilere, araçlarını yol ve caddelere park etmeleri çağrısında bulundu.



Öte yandan Tayland ordusu, seçimler öncesinde başkentteki güvenlik önlemlerini artıracak. Hükümet ise, protestocuların seçmenleri engellemeye çalışması durmuunda “şiddeti sınırlama imkanı olmayabileceği” uyarısında bulundu.



Başbakan Yingluck Şinavatra’nın, seçimleri boykot kararı alan ana muhalefetteki Demokrat Parti karşısında rahat bir zafer kazanması bekleniyor. Fakat mevcut aday sayısının, seçimlerden sonra yeni hükümeti kurmak için parlamentoda gerekli çoğunluğu sağlayamayabileceği belirtiliyor. Boykot nedeniyle parlamentoda koltukların boş kalmasının, ülkede yeni bir krize yol açabileceği ifade ediliyor.



FLORİAN WİTULSKİ



Tayland'da göstericiler seçim kararını protesto etti

Obradovic ateş püskürdü


Obradovic, basketbolcuların sarı-lacivertli kulübe layık olmaları gerektiğini söyledi. FB TV’ye açıklamalar yapan Obradovic, dün akşamki maça iyi başladıklarını belirterek, “Takım maça iyi konsantre olmuş ve maç boyunca savaşacağını gösteriyordu. Ancak ilk dakikalarda Zoric, sonrasında Vidmar, sakatlıklarından dolayı oyuna devam edemediler. Maç içindeki ana sorunun bu olduğunu düşünmüyorum. Özellikle 2. çeyrekten itibaren, birçok maçta, rakiplerimize öne geçme şansı tanıyoruz. Yaptığım tüm uyarılara rağmen bu sorunun çözülemediğini görüyorum. Soyunma odasında oyuncularıma, genel hatlarıyla nerelerde hata yaptıklarını bir kez daha söyledim” dedi.



“OYUNCULARIN KULÜBE LAYIK OLMALARI GEREKİYOR”



Başarılı olmak için profesyonel olmanın yetmeyeceğini vurgulayan Obradovic, “Tüm oyuncularım, basketbol için yaşamaları gerektiğini bilmek zorundular. Türkiye’nin en iyi basketbol salonuna sahip ve çoğu oyuncunun hayallerinde yer alan Fenerbahçe forması giyiyor olmalarının değerini anlamaları gerekiyor. Bunu yaptıkları takdirde işler yolunda gider, yapmadıkları takdirde ise işimiz zorlaşır. Birçok oyuncunun bu bilinçten uzak olduğunu görüyorum. Hepsinin kısa süre içinde bu anlayışlarını değiştirmeleri gerekiyor. Önümüzde oynayacağımız birçok maç var. Önce Anadolu Efes, sonrasında ise Türkiye Kupası, Euroleague’de de 9 maçımız daha var. Hepinizin bildiği gibi, ben hayatım boyunca hep son ana kadar savaştım. Bunu bir kez daha yapacağımı oyuncularıma söyledim. Yeterli seviyede savaşmıyoruz. Milano karşısında 2 oyuncumun sakatlandığı bahanesine sığınmıyorum. Daha önceki maçlarda onlarla birlikte oynamamıza rağmen benzer yenilgiler aldık. Daha önce de söylediğim gibi, kim olduğunuzu, milyonlarca taraftarı olan ve gittiğimiz her yerde bizi destekleyen taraftarlara sahip olan bu kulübe layık olmanız gerekiyor” şeklinde konuştu.



“ŞUANKİ OYUNLA BAŞARILI OLMAMIZ ZOR”



Obradovic, şuanki oyunla başarılı olmalarının zor olduğunu ifade ederek, “Bu durumu çevirmek tamamen bizim elimizde. Kendimize olan güveni yeniden yerine getirmek adına savaşmalıyız. Milano maçında sadece 2. çeyrekte 10 top kaybı yapmamız inanılmaz. Diğer 3 çeyrekte iyi oynadık. Fakat bu bölümde yani 2. çeyrekte oyunu sakinleştirecek, sorumluluk alacak bir oyuncunun öne çıkması gerekirdi. Saha içinde daha fazla kalmak adına, iddiamızı sürdürebilmek için dürüst olmalıyız. Bazı oyuncuların fazla yorulduğu fikrinden uzaklaşıp, oyun bilincimizi değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.



Obradovic ateş püskürdü

Çorum’da şarampole yuvarlanan otomobil takla attı: 1 yaralı


Edinilen bilgiye göre, Samsun’dan İstanbul istikametine gitmekte olan Mehmet Reşat Köseali (51) yönetimindeki 34 BZK 63 plakalı otomobil, saat 09.30’da Kumbel mevkiine geldiği sırada, aşırı hız ve dikkatsizlik sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybetti.



Kontrolden çıkan araç şarampole yuvarlandıktan sonra takla atarak durabildi. Kazada araçta bulunan sürücü Mehmet Reşat Köseali yaralandı.



Yaralı sürücü, 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Osmancık Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.



Kazayla ilgili olarak başlatılan incelemenin devam ettiği öğrenildi.



TURAN OZAN ACAR

ÇORUM



Çorum’da şarampole yuvarlanan otomobil takla attı: 1 yaralı

550 öğrenci devamsızlıktan sınıfta kaldı


2013-2014 eğitim öğretim döneminin birinci yarısı itibariyle İnegöl’de 10 günlük devamsızlık sınırını geçen 550 öğrencinin sınıfta kaldığını açıklayan İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk, velileri bir kez daha uyararak, devamsızlık sınırına gelen öğrencilerin dikkatli olmasını tavsiye etti. Baştürk, devamsızlıktan kalmamak için rapor alan öğrencilere de, geçmişe dönük raporların kabul edilmeyeceğini duyurdu. Baştürk, ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere 52 bin öğrenciye sahip olan İnegöl’de 2013-2014 eğitim öğretim döneminin birinci yarısı itibariyle 550 öğrencinin sınıfta kaldığını bildirdi.



Baştürk, “2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk yarı tatili başladı. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin gönüllerince bir tatil geçirmelerini ve sağlıklı bir şekilde okullarına dönmelerini bekliyoruz. Daha önce de birkaç defa velilerimizi uyarmıştık. Okullarımızda en önemli mesele devamsızlık. Öğrenci devamsızlık yapıyorsa, bizim için de, anne baba için de tehlikeli. Çünkü devamsızlık yapan öğrenci, devamsızlık yaptığı günlerde nerede zaman geçiriyor, kiminle beraber oluyor, neyle meşgul oluyor? Bu konuda kafalarda soru işaretleri beliriyor. Velilerimizi daha önce de birkaç kez uyarmamıza rağmen, bugün itibariyle birçok öğrencimizin devamsızlığının 10 günü aştığını ve bundan dolayı sınıfta kaldığını görüyoruz” dedi.

550 ÖĞRENCİ SINIFTA KALDI

Okullarda yapılan araştırmalar neticesinde, devamsızlık süresi on günü geçen öğrenci sayısının 550 olduğunun tespit edildiğini kaydeden Baştürk, “Bu çocuklarımız devamsızlıktan sınıfta kalmış durumda. Bu daha önceki duyurumuzda 260 iken, bugün bu sayının 550’ye ulaştığını görüyoruz. Velilerimizi tekrar uyarıyoruz. Çocuklarımıza mutlaka sahip çıkalım. Çocuklarımızı sadece okula göndermekle iş bitmiyor. Mutlaka çocuklarımızı okulda olduğu zamanlarda da takip etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Son günlerde birçok öğrencinin sağlık kuruluşlarına gidip rapor aldığını tespit ettiklerini anlatan Baştürk, “Bu konuyla alakalı sağlık kuruluşlarından da bize şikayetler geliyor. Halbuki öğrenci rapor alırken velisinin bilmesi gerekir. Velisinin çocuğunu kontrol altında tutması gerekir. Yani öğrencinin gerek izinli, gerek raporlu olması durumunda, velinin kontrolü altında olması bizim için çok önemli. Daha önce özürsüz devamsızlık 20 gün iken, şu anda 10 güne indirilmiş durumda. Öğrencilerimizin kontrolsüz bir şekilde 20 gün devamsızlık yapmasını velilerimizin dikkate alması gerekir. Bakanlığımızın devamsızlık süresini 10 güne indirmesindeki esas gaye, velimizin izini olmadıkça öğrencinin okulda olmasını sağlamak. Kaldı ki velimizin izin talep etmesi durumunda okul yöneticileri izin vermekte, gerçekten sağlık problemi olması durumunda da doktorlarımız kendilerine rapor vermektedir. İzinli ve raporlu olan durumlarda tabii ki okul idarelerimiz öğrencilerine gerekli kolaylığı tanımakta. Veliyi de bu konuda bilgilendirmektedir. Ama esas mesele, 10 günü aşan öğrencilerin velilerinin bu konuda bilgi sahibi olmaması. Bundan dolayı henüz ikinci dönem başlamadan velilerimizi bir kez daha uyarıyoruz. Lütfen çocuklarınızın okula gidip gitmediklerini takip edin. Okul yönetimleri ile devamlı diyalog halinde olun. Çocuğunuzun sağlıklı bir şekilde eğitim ve öğretime katılmasını sağlayın” diye konuştu.



Sene sonunda değişik yerlerden rapor alınıp çocukların sınıfı geçmesinin sağlanmayacağına dikkat çeken Baştürk, “Çünkü geçmişe dönük ne rapor verilebilecek, ne de izin verilebilecek. Ama gün içerisinde izin alması veya rapor alması geçerlidir” dedi.

Devamsızlık sınırında olan öğrencileri de uyaran Baştürk, “Devamsızlık sınırında olan öğrencilerin çok dikkat etmesi gerekiyor. İkinci dönem sınav dönemi. Mayıs ve haziran aylarında havalar daha sıcak olacak. O zamanda devamsızlık daha da artabilir. Bunun için 10 günü öğrencilerimizin çok tasarruflu ve cimri kullanmaları gerekir” şeklinde konuştu.



SALİH BAKICI

BURSA



550 öğrenci devamsızlıktan sınıfta kaldı

Motosikletlere sıkı denetim


İl merkezinde çeşitli noktalarda uygulama yapan trafik polisleri, motosiklet sürücülerini durdurarak kask ve evrak kontrolünde bulundular. Kafasında kask bulunan ve evrakları tam olan sürücülere teşekkür eden polisler, evrakları eksik olanlara da cezai işlem uyguladılar.



GÜRKAN DÜZENLİ

ÇANAKKALE



Motosikletlere sıkı denetim

GREENPEACE'den 'Akkuyu' iddiası


Greenpeace, Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli beldesinde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali’ni kuracak şirketin, ÇED Raporu’nu almadan inşaatla ilgili faaliyetlere başladığının, bilirkişi raporuyla da doğrulandığını öne sürdü.



Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Yöneticisi Hilal Atıcı, yazılı bir açıklama yaparak, Akkuyu’da nükleer santral kurmayı planlayan bir şirketin henüz Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nu almadan inşaatla ilgili faaliyetlere başladığını, bunun bilirkişi raporuyla da doğrulandığını iddia etti. Bilirkişi raporuna göre, sahaların tümünde iş makinesi ile önceden çalışma yapıldığını ve halen bir kısmında çalışmaların devam ettiğini belirten Atıcı, “Çalışmaların yürütüldüğü alanların bir kısmı izin alanının dışında kalıyor ve bu alanın 5 bin 265 metrekarelik kısmı orman arazisi. Mersin Barosu, 27 Ocak Pazartesi günü bu bilirkişi raporu üzerine suç duyurusunda bulunmuştu” dedi.



Şirketin, daha nükleer santral kurulmadan bir skandala imza attığını öne süren Atıcı, şunları kaydetti: “Bırakın izinleri tamamlamadan arazi düzeltme çalışmalarına başlamayı, bilirkişi raporuna göre şirket, izni olmayan orman alanlarında da faaliyet gösteriyor. Burada hukuksuz bir şekilde başlatılan inşaat çalışması ve orman alanlarına girilmiş olması konusunda yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin nasıl bir tutum izleyeceğini merakla bekliyoruz.”



Şirketin bugüne dek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 2 kez ÇED raporu sunduğunu, formattaki ve içerikteki eksiklikler nedeniyle bu raporların Bakanlık’tan geri döndüğünü ifade eden Atıcı, şirketin üçüncü kez ÇED raporunu sunmaya hazırlandığını kaydetti. Atıcı, Bakan Güllüce’nin bu raporu onaylamaması için Greenpeace internet sitesi üzerinden imza kampanyası başlattıklarını da duyurdu.



GREENPEACE'den 'Akkuyu' iddiası

Elma hediyeli film galası


Bayramiç Ziraat Odası tarafından yapılan görüşmeler sonucu tescil işlemleri devam eden “Bayramiç Elmas”nın tanıtımı için yarın yapılacak olan Eyvah Eyvan 3 filminin galasında 2 gündür paketlemesi devam eden elmalar, katılanlara dağıtılacak. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, Bayramiç’in ekonomik ve kültürel değerlerinin tanıtımını her alanda yapmayı sürdüreceklerini söyledi. Pehlivan, “İsim tescilini yaptırdığımız ‘Bayramiç Beyazının’ tanıtımını Türkiye Büyük Millet Meclisinden başlatmıştık. Şimdi ise Bayramiç Elmasının tanıtımı ve patent alma çalışmalarını sürdürüyoruz. Kazdağları’nın eşsiz lezzet, nefaset ve görünüm sunduğu meyvelerimiz bundan böyle yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da aranacak. Bizler kültürel ve ekonomik değerlerimizi tanıtmak için yakaladığımız her fırsatı değerlendireceğiz. Meclisten fuarlara, kültürden sanata nerede bir etkinlik varsa, bizler orada bu eşsiz lezzet ve tada sahip ürünlerimizi tanıtacağız. 2 gündür gece gündüz devam eden paketleme çalışmamız sürüyor cumartesi günü Çanakkale’de gerçekleşecek Eyvah Eyvah 3’ün galasında katılımcılara elmamızı tattıracağız” dedi.



SEDEF SALLAMA



Elma hediyeli film galası

Remzi Aydın, Eyüp’e iddialı geliyor


AK Parti’nin 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarının belirlenmesinin ardından tanıtım toplantıları hız kazandı. Parti teşkilatlarının düzenlediği programların biri de Eyüp Belediyesi Nikah Salonu’nda gerçekleşti. 2014 yerel seçimlerinde aday gösterilen Remzi Aydın’ın tanıtım toplantısına çok sayıda partili katıldı. Toplantının yapıldığı salona gelen başkan adayı Remzi Aydın coşkulu bir kalabalık karşıladı.





Salonda partililere seslenen Ak Parti Eyüp Belediye Başkan Adayı Remzi Aydın doğup büyüdüğü ilçede belediye başkanlığına aday olmanın heyecan verici olduğunu söyledi. Aydın, “İslam aleminin maneviyatı büyük Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra en mukaddes yerlerinden birinde başkanlığına aday olmak herkese nasip olmaz” dedi.

Belediye başkanlığı görevinin büyüklüğü ve ağırlığının farkında olduğunu ifade eden Aydın, şöyle konuştu: “Yüreğim çok rahat çünkü sizler gibi yıllarını bu vatana bu millete hizmet için adamış, gönlü bol yüreği tüm insanlığa yetecek kadar geniş, çalışkan, disiplinli, sevgi yüklü ve dürüst yol arkadaşlarım var. Sizlerin desteği ve duası ile hep birlikte her işin üstesinden geliriz, inşallah geleceğiz.”





Siyasette izlediği yol haritasını daha lise yıllarında çizdiğini ifade eden Remzi Aydın, AK Parti teşkilatında birçok birimde görev aldığını söyledi. Bugüne kadar Eyüp’te yapılan çalışmaların AK Partili bir belediye tarafından gerçekleştiğini söyleyen Aydın, 30 Mart seçimlerinden sonra devraldıkları hizmet bayrağını daha da yukarılara taşıyacaklarını söyledi. Konuşmaların ardından plaket takdimleri yapıldı. Parti teşkilatı yoğun ilgi gösterdiği başkan adayı Remzi Aydın’la fotoğraf çektirme yarışına girdi.



Remzi Aydın, Eyüp’e iddialı geliyor

Yalnız yaşayan eski futbolcu yanarak öldü


Sabah 10:00 sıralarında İstiklal Caddesi’nde Özbur Apartmanı’nın birinci katında henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Binayı dumanlar sararken, apartman sakinleri itfaiyeye haber verdi. Yangın mahalline gelen itfaye ekipleri, apartmanın birinci katında Mehmet Sarrafoğlu (57) isimli bir şahsın yaşadığı dairedeki yangına müdahale etti. Üst katlarda oturanlar büyük panik yaşarken, yangın çıkan dairenin hemen üst katında bir kadın ile iki çocuğu balkonda gözyaşları arasında kurtarılmayı bekledi. Diğer apartman sakinleri ise üst katlara çıkarak dumandan uzaklaşmaya çalıştı.



Yangını kontrol altına alan itfaiye, evde bir erkek cesedi ile karşılaştı. Yalnız yaşadığı öğrenilen Mehmet Sarrafoğlu, vücudunun tamamına yakını yanmış vaziyette bulundu.Yıllar önce Orhangazi Hürspor’da futbolculuk yapan ve ilçede tanınan bir isim olan Sarrafoğlu’nun cenazesi, savcının incelemesinin ardından morga kaldırdı. Acı haberi alan yaşlı adamın kız kardeşi Sema Sarrafoğlu fenalık geçirdi.

Polis yangının çıkış sebebini araştırırken, vatandaşlar, evden alevler yükselmeye başladığını, ardından patlama sesi duyulduğunu söyledi.



MUSA ÖZTÜRK

BURSA



Yalnız yaşayan eski futbolcu yanarak öldü